Avm'ler Hasta Ediyor

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "AVM'de ne kadar uzun süre kalırsanız bir hastalık kapma olasılığınız o kadar fazla artar. AVM'ler vakit geçirilebilecek yerler değil, özellikle kış aylarında." dedi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bir alışveriş merkezinde (AVM) ne kadar uzun süre kalınırsa, hastalık kapma olasılığının o kadar arttığını belirterek, "O yüzden mümkün olduğu kadar işimizi bitirip çıkmamız lazım. AVM'ler vakit geçirilebilecek yerler değil, özellikle kış aylarında." dedi.

AVM'LER SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİ BİR ALAN

Ceyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AVM'lerin kalabalık ve sirkülasyonu fazla olduğu için "sağlık açısından riskli alanlar" kategorisinde değerlendirilebileceğini söyledi.

Her hastalığın bulaştırma özelliği ve mesafesinin faklı olduğunu aktaran Ceylan,"AVM'nin üçüncü katında bulunan bir çocukta su çiçeği varsa eğer, zemin katında başka duyarlı bir kişiye o virüsü bulaştırabilir. Çünkü bunlar (virüsler) küçük damlacıklarla taşınıyor. Onun bir öksürüğüyle virüsler havada uzun süre asılı kalıyor ve sirkülasyon ile dolaşıyor. Bazı hastalıklar var ki daha büyük damlacıklarla taşınıyor. Bunlar çok uzak mesafeye gitmiyor, bir iki metre ancak gidebiliyor ve sonra yere doğru çöküyor. Siz hastayla bir metre mesafede durduğunuz zaman bulaşabilir ama en çok buluşma yolu, onlar öksürüyor ve bakteri bir yere konuyor, siz de gidip ellediğiniz zaman elinizi de ağzınıza burnunuza sürdüğünüz zaman bulaşıyor." şeklinde konuştu.

VİRÜSLER GÖZDEN GİRİYOR

Ceyhan, AVM'lerde vakit geçiren kişilere hijyen açısından, şu önerilerde bulundu:

"Virüsler daha çok burun ve ağız yoluyla giriyor ama virüsler yüzde 50 oranında gözden giriyor. Dolayısıyla göze dokunduğunuzda da girebilir. O yüzden temel şey el temizliği. AVM'lere gittiğiniz zaman ne olursa olsun nereye dokunursanız elinizi temizlemeniz lazım. AVM'lerde dolaştığınız için sürekli elinizi de yıkayamazsınız. Bu sebeple insanların ceplerinde ya da çantalarında dezenfektan taşımalarını öneriyoruz. Böyle bir durumda hemen çıkarıp ellerini temizleyecekler."

Ceyhan, "Bir AVM'de ne kadar uzun süre kalırsanız bir hastalık kapma olasılığınız o kadar fazla artar. O yüzden mümkün olduğu kadar işimizi bitirip çıkmamız lazım. AVM'ler vakit geçirilebilecek yerler değil, özellikle kış aylarında." ifadelerini kullandı.

GRİP VİRÜSÜ AVM'LERDE ZATÜRREYE DÖNÜŞEBİLİR

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Yardımcı da özellikle büyükşehirlerde bireylerin kışın en çok tercih ettiği mekanların başında AVM'lerin geldiğini, değişen yaşam tarzı ve alışkanlıklara paralel olarak sayıları hızla artan AVM'lerin kendine özgü hastalıkları da beraberinde getirdiğini söyledi.

Yardımcı, "Solunum yolu enfeksiyonlarının öncülerinden biri olan mevsimsel grip, sonbahar ve kış aylarında birçok insanı etkileyen halsizlik, yorgunluk ve ateşin eşlik ettiği influenza denilen virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığı taşıyan kişilerin hapşırık ve öksürük gibi solunum salgılarının havada asılı kalmasıyla ortaya çıkan damlacıklarla hastalık yayılabilmektedir. Özellikle alışveriş merkezi gibi kalabalık yerlerde virüsün işi çok kolaydır. Hastalık basit üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularından zatürreye kadar ilerleyebilmektedir. Yani grip virüsü AVM'lerde zatürreye dönüşebilir." diye konuştu.

HIZLI TÜKETİM VE HİJYENSİZ ORTAM

Restoran katlarında masaların ortak kullanıldığını ve "hızlı tüketim" dolayısıyla hijyenin yeterince sağlanamadığını aktaran Yardımcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kalabalığın artmasıyla birlikte restoranlarda da yoğunluk artmakta ve ortak kullanılan masalar bu hızlı tüketim sırasında uygun olarak temizlenememektedir. Bunun sonucunda gıda yoluyla bulaşabilen ve özellikle bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi bulgularla ortaya çıkan sindirim sistemi enfeksiyonları ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple kişiler kullanacakları yemek masalarını temizlemeden oturmamalıdır. Dezenfektan özellikli ıslak mendillerle masa temizliğinin sağlanması, temizliğinden şüphe edilen ortamlardan uzak durulması gerekmektedir."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.