En Büyük Nimet!

İnsanoğlu için kıymetli pek çok değer vardır. Mal, mülk, şöhret, makam, sağlık, güzellik, sevgi, dostluk vb.. Bütün bunlar Rabbimizin bize lutfettiği nimetlerden yalnızca birkaçı. En büyük nimeti de herhalde başlı başına bir hazine olan insan hayatı. Günler geceler birbirini kovalarken hiç farkında olmadan bir de bakıyorsunuz saçlar bembeyaz oluvermiş, bedeninizden çatlak sesler gelmeye başlamış. Artık dizlerde eski derman kalmamış, vücut kuvvetten düşmeye başlamış...

İşte nasıl eridiğini anlamadığımız ve satın alınması mümkün olmayan bir servettir zaman. Zaman; başka güne aktaramayacağımız, o günün sonuna kadar kullanmak zorunda olduğumuz bir sermayedir. O kadar kıymetli bir servet ki ne parayla, ne altınla, ne inciyle, ne de mücevherle alınması mümkün değildir. Bunu hepimiz biliriz. Üstelik şu dünya hayatının sınırlı bir zaman dilimi olduğunu da biliriz.

Cenabı Hak Kur’anı Kerim de Asr’a yemin ederek zamana dikkatimizi çekmektedir.

Bu; kıymeti hiçbir şeyle ölçülemeyen, tek saniyesinin dahi büyük önemi olan sermayeyi nasıl değerlendirmeliyiz?

Başlayan her yeni günün payımıza düşen her anını değerlendirmek ya da harcamak elimizdedir. Onu kalıcı hale dönüştürmek; kıymetlendirmek, bezemek, süslemek elimizdedir. Bir kuş olup uçan; bir su olup yaz güneşinde buharlaşıp bizden uzaklaşan; yeniden yaşanması mümkün olmayan saliselerin, saniyelerin kıymetini bilip ona göre davranmalıyız. Zamanı durdurmak elimizde değil ancak onu değerlendirerek geleceğe taşımak elimizdedir.

KAVANOZ İLE ÇAKIL TAŞLARININ HİKAYESİ

Meşhur hikayedir. Kavanoz ile çakıl taşlarının hikayesini pek çok kişi bilir: Adamın birinin eline kaya parçaları vermişler, çakıl taşları vermişler, kum vermişler, su vermişler; bir de kavanoz tutuşturmuşlar. Sonra da dönüp :

“Haydi bakalım bunları yerleştir” demişler. Ne yapabilir bu durumda adam? Kavanozu su ile doldursa içine başka bir şey konmaz. Kum ile doldursa çakıl taşlarına yer kalmaz. Çakıl taşlarına öncelik tanısa bu sefer de kaya parçalarına kavanozda yer bulamaz. O zaman ne yapmalı bu adamcağız? Elbette ki büyük kaya parçalarından işe başlaması gerekir. Önce kaya parçalarını yerleştirir kavanoza, kalan boşluklara çakıl taşlarını koyar. Çakıl taşları arasında kalan boşluklara da kumları döker. Kum tanecikleri arasında kalan boşlukları da su ile doldurarak işlemi tamamlar.

Bizler de her günümüzü elimize tutuşturulan içerisi boş bir kavanoz gibi görmeli; onu nasıl en iyi biçimde doldururuz diye düşünmeliyiz. İşte akıllı insan zamanını şuurlu kullanmaya gayret eder. Tarih boyunca yapılan hayırlı çalışmalar hep bu sağduyu ile elde edilmiştir. Akıllı insan geçmişte oyalanıp gamın girdabına girmez hep geleceğe umutla bakar. Maksadı şu gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Hem bu dünya hayatında hem de ebedi hayatında huzur ve saadeti yakalayabilmenin yarışı içindedir vesselam.

Kaynak: Hatice Yeğenler, Altınoluk Dergisi, Ocak 2015, 347. Sayı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.