KUR’ÂNIMIZ

Rad Suresinin 14. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ra’d suresinin 14. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kâfirlerin duasının boşa gittiğini, duanın da ancak Allah’a olduğunu bildiren âyet; Ra’d suresinin 14. ayet

Rad Suresinin 11. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ra’d suresinin 11. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? İnsanların önünde ve arkasında bulunan ve onları koruyan melekler olduğunu bildiren âyet; Ra’d suresinin 11

Rad Suresinin 5. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ra’d suresinin 5. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Ölümden sonra dirilişi bildiren âyet; Ra’d suresinin 5. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsini

Yusuf Suresinin 105. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 105. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yerde ve gökte olan her şeyin hâl diliyle bize Allah’ın varlığını haykırdığını bildiren âyet; Yusuf sures

Malatya'da 244 Hafız İcazet Aldı

Malatya Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında eğitimlerini tamamlayan 244 öğrenci için "Hafızlık İcazet Töreni" düzenlendi.

Yusuf Suresinin 101. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 101. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’un (as.) büyük nimet karşısındaki derin şükrü ve duasını anlatan âyet; Yusuf suresinin 101. aye

Yusuf Suresinin 92. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 92. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’un (as.) kardeşlerini affetmesini anlatan âyet; Yusuf suresinin 92. ayetinin meali ve tefsirini

Yusuf Suresinin 86. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 86. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yakup’un (as.) sabrını ve Allah’a teslimiyetini gösteren âyet; Yusuf suresinin 86. ayetinin meali ve t

Vakıa Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Vâkıa suresinin tefsirini yapıyor. Vâkıa suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

Yusuf Suresinin 76. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yusuf suresinin 76. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hz. Yusuf’un (as.) ilminin üstünlüğünü gösteren âyet; Yusuf suresinin 76. ayetinin meali ve tefsirini yazı

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.