Salavat Getirmek

Salavat nedir? Peygamberimize (s.a.s.) salavat nasıl getirilir? Peygamberimize (s.a.s.) salavat getirmek Müslümanlara neler kazandırır? Salavatın okunuşu, anlamı ve fazileti...

Salavât, salât kelimesinin çoğuludur. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ismi zikredildiğinde yapılan duâ demektir.

SALAVAT NASIL GETİRİLİR?

Salavat Okunuşu ve Anlamı

Salavat  Okunuşu: “Âllâhümme salli alâ Muhammed.”

Salavat Anlamı: “Allâh’ım, Efendimiz, büyüğümüz Muhammed’e, salat ü selam eyle.” demektir.

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mü’minler, siz de O’na salavât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!” (Ahzâb, 56)

Resûlullah (s.a.s.) buyurdular:

“Cuma günü bana çok salavât getirin! Zira o gün, meleklerin hazır ve şâhid olduğu bir gündür. O gün bir kişi bana salât ettiğinde onun salâtı mutlakâ bana arz edilir. Salavât getirmeyi bırakıncaya kadar bu durum böyle devam eder…” (İbn-i Mâce, Cenâiz, 65. Ebû Dâvûd, Salât 201/1047, Vitr 26)

SALAVAT GETİRMENİN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Übey bin Kâ’b (r.a.) şöyle anlatır:

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’e:

“-Yâ Resûlâllah! Ben Siz’e çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?” diye sordum.

“-Dilediğin kadar.” buyurdular.

“-Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?” diye sordum.

“-Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için iyi olur.” buyurdular.

“-Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım!” dedim.

“-Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için hayırlı olur.” buyurdular. Ben yine:

“-Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?” diye sordum.

“-İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için hayırlı olur.” buyurdular.

“-Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinden Sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?” deyince:

“- O takdirde Allah Teâlâ, dünya ve âhirete âit bütün arzularını ihsân eyler ve günahlarını bağışlar!” buyurdular. (Tirmizî, Kıyâmet, 23/2457; Hâkim, II, 457/3578; Beyhakî, Şuab, III, 85/1418; Abdurrezzâk, II, 214)

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRMENİN FAZİLETLERİ

Peygamberimize Salavat Getirmenin Faziletleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • RAHMAN RAHİM ALLAH’IN İSMİYLE O Kİ: SİZİN Üzerinize SALÂT EDER Ve ONUN MELEKLERİ DE SİZİ, Karanlıklardan AYDINLIĞA ÇIKARMASI İçin. O, MÜ’MİNLERE RAHÎM’dir. 90-33/Ahzâb-43

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.