Suriyeli Kızın Ölmeden Önce Bıraktığı Not Şoke Etti

Esed güçlerince bombardımana tutulan Doğu Guta'da hayatını kaybeden Suriyeli kız üzerinden trajik bir not kağıdı çıktı.

Suriye'nin başkenti Şam'ın kırsalında bulunan Doğu Guta'da bombardımanlar dinmek bilmiyor. Esed rejimine bağlı uçaklar, 'teröristleri' hedef alma bahanesiyle sivillerin üzerine bomba yağdırıyor.

Bombardımanlar sonrası cesetleri toplamak ve yaralıları tedavi etmek için Doğu Guta'ya giren çevredekiler, saldırılarda hayatını kaybeden Suriyeli bir kız üzerinde not buldu.

"ALLAH ÇOCUKLARI KORUSUN"

Bombardımanların artmasıyla öleceğini anlayan kız, son anlarında eline aldığı kağıt ve kalemle kanlı bir not bıraktı. Sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan notta onu bulacak olan kişilere hitaben şu ifadeler yer alıyordu: ''Allah çocukları korusun. Yanınızda tahin, ekmek, buğday, yağ varsa... Çünkü kardeşlerim açlıktan ağlıyor... Yiyecek bir şeyimiz yok. Yapacak işimiz de yok"

Buldukları not karşısında büyük şaşkınlık yaşayan aktivistler bu notu internette paylaştı ve Esed güçlerinin çepeçevre kuşattığı Doğu Guta'ya gıda malzemesi girişine izin vermediği, şehirdekilerin açlıktan öldüğünü söylediler.

Esed güçleri, aç bıraktığı sivilleri, 'teröristleri vurma' bahanesiyle öldürmeye devam ediyor. Rejim, bir haftada kadın ve çocukların da bulunduğu 177 kişiyi öldürdü. 300'den fazla kişi ise yaralı.

HALK, AÇLIKTAN OT YİYOR

Kentin çevresine kontrol noktaları kuran hükümet güçleri, gıda malzemelerinin geçişlerine izin vermiyor. Açlıktan bir süre ot yiyen halk, onu da bulamayınca çaresizce ölümü bekliyor.

Kaynak : Haber7

Suriyeli kardeşlerimize destekte bulunmak isteyenler, aşağıdaki resme tıklayarak hesap numaralarına ulaşabilir.

hesapno

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.