10 Bin Müslüman Kudüs Sokaklarında Namaz Kıldı

İsrail’in Mescid-i Aksa’ya girişine 50 yaş sınırı getirmesinin ardından binlerce Filistinli Müslüman cuma namazını Harem-i Şerif’in çevresindeki eski şehre çıkan cadde ve sokaklarda kıldı.

İsrail’in Mescid-i Aksa’ya girişine 50 yaş sınırı getirmesinin ardından binlerce Filistinli Müslüman cuma namazını Harem-i Şerif’in çevresindeki eski şehre çıkan cadde ve sokaklarda kıldı.

Filistinli Müslümanlar cuma namazını işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Ras El Amud, Vadi El Ceviz ile Mescid-i Aksa’nın çevresindeki eski şehrin Fas (El-Mağaribe), El Halil ve Şam Kapıları ile Selahaddin caddesinde eda etti.

İsrail polisinin geniş güvenlik önlemleri aldığı işgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa çevresinde, çok sayıda kontrol noktası kurdu.

MESCİD-İ AKSA'DA 10 BİN MÜSLÜMAN NAMAZ KILDI

Mescid-i Aksa Vakfı’ndan yapılan yazılı açıklamada, 10 bin Filistinlinin Harem-i Şerif’te cuma namazı kıldığı ifade edildi.

Mescid-i Aksa’da cuma hutbesi veren Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin de Filistinlilere sükûnet ve sabır çağrısı yaptı.

Şeyh Hüseyin Filistinli Müslümanlara, “İnancınıza sarılınız ve ona sıkı sıkıya tutunun. Biz şiddet yanlısı değiliz. Ancak işgalcilerin Harem-i Şerif’in hürmetini ihlal etmesini asla kabul etmeyiz. Biz Aksa’mızda ibadet etmek istiyoruz. Burası Müslümanların ilk kıblesidir.” dedi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Vadi El Ceviz mahallesinde, cuma namazı sonrası İsrail polisi cemaate ses bombalarıyla müdahale etti.

Tekbir ve slogan atan Filistinli Müslümanlar ile İsrail polisi arasında küçük çaplı arbede yaşandı. Olay büyümeden sona erdi.

İSRAİL POLİSİ CEMAATE MÜDAHALE ETTİ

Öte yandan işgal altındaki Batı Şeria’nın çeşitli belde ve bölgelerinde açık alanda kılınan cuma namazı sonrası İsrail polisi cemaate müdahale etti. Yaşanan olaylarda yaralıların olduğu belirtildi.

İsrail polisi yaptığı yazılı açıklamada, bugün için 50 yaşın altındaki Müslüman erkeklerin Mescid-i Aksa'ya girişine izin verilmeyeceği, kadınların girişine ise kısıtlama getirilmediğini belirtmişti.

Açıklamada, Kudüs'ün surlarla çevrili Eski Şehir bölgesinin içinde ve dışında ek polis güçlerinin konuşlandırıldığı, bölgenin etrafındaki bazı yolların da kapatılacağı kaydedilmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.