10 Ciltlik Türkçe Sözlük

TİKA'nın prestij eserlerinden 314 bin kelime içerikli 10 ciltlik sözlük, ABD Kongresi ile Harvard ve Sorbonne gibi birçok üniversitenin kütüphanelerine gönderilecek.

Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) prestij eserlerinden 314 bin kelime içerikli 10 ciltlik Büyük Türkçe Sözlük, dünyanın değişik bölgelerindeki üniversitelerin Türkoloji kürsülerine dağıtılacak. Bu şekilde, hem Türkçe'nin ne kadar zengin bir dil olduğunun gösterilmesi hem de Türkçe eğitiminin yaygınlaştırılarak teşvik edilmesi amaçlanıyor. Sözlük, ayrıca ABD'deki Kongre Kütüphanesine, Harvard ve Sorbonne gibi dünyanın en prestijli üniversite kütüphanelerine gönderilecek.

Sözlük, TİKA'nın faaliyet gösterdiği ülkelerdeki kütüphanelere ve Türkçe konusunda araştırma yapan akademisyenlere de ulaştırılacak. Büyük Türkçe Sözlüğün, kütüphaneler, üniversitelerin Türkoloji bölümleri, Türkçe dil eğitim merkezleri ve akademisyenler için önemli bir kaynak olması hedefleniyor.

Sözlüğün, 2007'de çıkan ilk baskısında eski Türkçe, eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı Türkçesi, ağızlar, günümüz Türkçesi'nden 246 bin kelime yer alırken, genişletilmiş baskısına eklenen kelimelerle birlikte sayı 314 bini buldu. Sözlükte, kelimelerin köken (etimoloji) bilgilerine de yer veriliyor.

KAYNAK ESER

TİKA Başkanı Serdar Çam, ülkelerin kalkınmasındaki en önemli etkenlerden birinin de kültürel kalkınma olduğuna dikkat çekerek, Türk irfan ve kültür dünyasının zenginliğini yansıtan, ülkelerle ortak tarihi bağları ifade eden kaynak eserler yayınlamaya çalıştıklarını söyledi.

Faaliyet gösterdikleri hemen hemen her ülkede ortak inanç ve tarih birlikteliğinin izlerine rastladıklarını dile getiren Çam, "Bu izler, o ülkelerin insanlarını da Türkiye'ye yaklaştırıyor. Bugün dünyanın her ülkesinden gençler, Türkçe öğrenmek için gayret ediyor, Türkiye bursları ve benzeri yollarla Türkiye'ye geliyor. Türkçe'nin tüm dünyada öğrenilmesini, yaygınlaşmasını teşvik ediyoruz." diye konuştu.

KELİME SAYISI 70 BİN ARTTI

Sözlüğü hazırlayan Yaşar Çağbayır da uzun yılların çalışması sonucu sözlüğün ilk baskısının 2007'de 5 cilt olarak yayınlandığına işaret ederek, TİKA'nın yayınladığı son genişletilmiş baskıda ise kelime sayısının 70 bin artarak 314 bine ulaştığını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.