10 Soruda Doğu Guta'da Neler Yaşanıyor?

Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin başkent Şam'da abluka altında tuttuğu Doğu Guta'da 21. yüzyılın en büyük insani krizlerinden biri yaşanıyor.

Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin başkent Şam'da abluka altında tuttuğu Doğu Guta'da 21. yüzyılın en büyük insani krizlerinden biri yaşanıyor.

Şam'ın doğusundaki bazı ilçe ve beldeleri içeren 104 kilometrekarelik bölge, iç savaşın en büyük felaketine sahne oluyor.

Rejimin kara ve hava saldırılarının yanı sıra "aç bırakma silahı" ile de vurduğu Doğu Guta'da en büyük mağduriyeti bebekler ve çocuklar yaşıyor. AA'nın görüntülediği bir çok vakada, bebek ve çocukların "açlıktan kemiklerinin sayılır duruma geldiği" ancak çocukların sessizce ölümü beklemekten başka çareleri olmadığı görülüyor.

10 soruda Doğu Guta'da yaşananlar şöyle:

1. Doğu Guta nerede, kimler yaşıyor? 

Suriye'nin başkenti Şam'ın merkezinin 10 kilometre doğusunda. Yarısı çocuk, 400 bin civarı sivil var. Askeri muhalifler bölgeyi rejime karşı savunuyor.

2. Kimler ölüyor?

Rejim ve zaman zaman Rus uçaklarının saldırısıyla siviller ölüyor. Son üç ayda 700'den, son 3 günde 200'den fazla sivil can verdi.

3. Ölen siviller arasında kadın ve çocuklar var mı?

Son 3 ayda 185 çocuk, 109 kadın katledildi.

4. Halk nasıl yaşıyor?

Halk, 5 yılı aşkın süredir abluka altında. Yaklaşık 1 senedir bölgeye yeterli gıda ve tıbbi malzeme sokulamıyor. Bebekler, çocuklar ve hastalar, yeterli beslenemedikleri ve tedavi edilemedikleri için can veriyor.

5. Halk hangi silahlarla öldürülüyor ?

Esed rejimi, kimyasal silah, varil, vakum, misket, sığınak delici bombalar ve havan toplarıyla öldürüyor.

6. Doğu Guta'da kaç defa kimyasal silah kullanıldı?

Rejim, Doğu Guta'ya savaşın başından bu yana 46 defa kimyasal silah saldırısı düzenledi. 21 Ağustos 2013'teki katliamda bin 400'den fazla sivil öldürülmüştü. Rejim, bu yıl bölgede 3 defa klor gazı kullandı.

7.Rejimin gerekçesi ne?

Rejim, "terörizmle mücadele" bahanesinin arkasına sığınıyor. Doğu Guta'daki "teröristlerin" sivilleri canlı kalkan yaptığını, başkenti füzelerle hedef aldığını iddia ediyor.

8. Esed için Doğu Guta neden önemli?

Esed'in sarayı bölgeye, bomba seslerini duyacak, dumanları görecek kadar yakın. Başkentin içindeki tüm direnişi bitirmek istiyor.

9. BM ne yapıyor?

BM Güvenlik Konseyi'ndeki büyük devletler, harekete geçmiyor. Alt düzey BM yetkililerin açıklamaları dışında rejimi zorlayacak bir adım atılmıyor.

10. Astana anlaşması Doğu Guta'yı kapsıyor mu?

Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'de Doğu Guta'yı gerginliği azaltma bölgesi ilan etti. Ancak Rusya, garantörü olduğu rejimin ateşkesi defalarca ihlal etmesini engellemedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.