11 Nisan 2025 - Cuma Hutbesi PDF ve WORD İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 11 Nisan 2025 tarihli ve "Ümmet Olmak Birlik Olmaktır" konulu Cuma hutbesini PDF ve WORD olarak indirebilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 11 Nisan 2025 tarihli ve "Ümmet Olmak Birlik Olmaktır" konulu Cuma hutbesi yayınlandı.

ÜMMET OLMAK, BİRLİK OLMAKTIR

Muhterem Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de zalimler, ümmet-i Muhammed’i bölüp parçalama, İslam beldelerini işgal etme emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Ümmetin birlik ve beraberliğini bozmak, onları birbirine düşürmek, dahası Müslümanı Müslümana kırdırmak için her yolu denemektedirler. Hiçbir hak ve hukuk tanımayan bu caniler, dünyanın gözü önünde; Gazze’de küçük büyük, kadın erkek demeden insanları öz vatanlarında diri diri yakmakta, büyük bir soykırım gerçekleştirmektedir. Her geçen gün yüzlerce masum insan, ya bombalar altında can vermekte ya da açlıktan ölmektedir. Çocukların çığlıkları gök kubbeyi titretmekte; annelerin feryatları arş-ı âlâyı inletmekte; babaların çaresizliği insaf ve vicdan sahibi herkesin yüreğini dağlamaktadır. Yaşanan bu acıların temel sebebi; zalimlerin güçlü olmaları değil, Müslümanların dağınık, parçalanmış,  tepkisiz ve duyarsız olmalarıdır. Birlikte rahmetin, ayrılıkta azabın olduğunu unutmalarıdır.

Aziz Müminler!

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere bugün, biz Müslümanlar, sayıca çok olmamıza rağmen ne hazindir ki, selin önündeki çer çöp gibi savruluyoruz. Vahşi canavarların avlarına saldırdığı gibi düşmanlarımız, İslam beldelerine saldırıyorlar. Aşırı dünya sevgisi ve ölüm korkusu,  heybet ve azametimizi düşmanlarımızın kalbinden söküp atıyor.[1]

Yüce Rabbimizin,

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا تَفَرَّقُواۖ

“Topyekûn Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölünüp parçalanmayın…”[2] emrine rağmen; bizler, dünyevi menfaatler ve şahsi ihtiraslar uğruna gün geçtikçe birbirimizden uzaklaşıyoruz. Bu durum ise; zalimlerin zulümlerini arttırmalarına sebep oluyor.

Değerli Müminler!

Yeryüzünde barışın yeniden hâkim olması, ancak ümmet-i Muhammed’in kardeşlik temelinde bir araya gelmesi, birlik ve beraberlik içeresinde hareket etmesiyle mümkündür.

وَالَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ  Onlara haksız bir saldırı yapıldığında elbirliğiyle kendilerini savunurlar.”[3] ayetine icabet ederek, birbirimizin yardımına koşmamızla mümkündür. “…Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun!”[4] hadisi gereğince; bir binanın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmemizle, bir bedenin azaları gibi birbirimizin acılarını paylaşmamızla mümkündür.

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ “Müminler ancak kardeştirler.”[5] ayetinin gereği olarak; dili, rengi, ırkı, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun müminler olarak, kardeşlik ruhuyla hareket etmemizle mümkündür.       

 اِنَّ هٰذِه۪ٓ اُمَّتُكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةًۘ وَاَنَا۬ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ Doğrusu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.”[6] ayeti mucibince; Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı ve peygamber olarak Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’i kabul eden herkesi, İslam ailesinin bir parçası olarak görmemizle mümkündür. “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz ve Allah’a inanırsınız…”[7] ayeti gereği; iyiliği emretmemiz, kötülüğe engel olmamızla mümkündür.

Kıymetli Müslümanlar!

Müminlerin emiri Hz. Ömer ile Selmân-ı Fârisî’yi, Habeşli Bilâl ile Bizanslı Süheyb’i birbirine kardeş kılan İslam’dır. Bu kardeşliği korumak ve gelecek nesillere aktarmak; bizim için bir tercih  ya da bir seçenek değil, imâni bir zorunluluk, ahlaki bir sorumluluktur. O halde, aynı Allah’a iman eden, aynı Peygamberin yolundan giden, aynı kitabı rehber edinen, aynı kıbleye yönelen Müslümanlar olarak el ele, gönül gönüle verelim. Aziz Milletimiz ve tüm İslam âlemi olarak, birlik ve beraberliğimizi, muhabbet ve kardeşliğimizi daha da güçlendirmenin gayretinde olalım.

Ey İnsanlar!

Gazze’de bir millet topyekûn yok ediliyor. Hastaneler, okullar, mabetler dahi yerle bir oldu. Sadece Müslümanlar değil, onlara insani yardım ulaştıran yardımseverler, onların şifa bulması için çabalayan sağlık çalışanları, bu zulmü dünyaya duyurmak için çalışan basın mensupları da katlediliyor. Zulüm elbet son bulacaktır. Mazlumlar mutlaka kurtuluşa erecektir. Zalimler, asla amacına ulaşamayacaktır. Buradan vicdan ve insaf sahibi insanları, bir avuç cinayet şebekesi ve suç ortaklarına karşı duyarlı olmaya, onurlu tepkilerini ortaya koymaya davet ediyorum. Unutmayalım ki, zulme rıza göstermek de zulümdür.

Dipnotlar:

[1] Ebû Dâvûd, Melâhim, 5; İbn Hanbel, V, 278.

[2] Âl-i İmrân, 3/103.

[3] Şûrâ, 42/39.

[4] Müslim, Birr, 28.

[5] Hucurât, 49/10.

[6] Enbiyâ, 21/92.

[7] Âl-i İmrân, 3/110.

Kaynak: Diyanet Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Güçlü Bir Toplumun İnşasında Anne Babanın Rolü

04.04.2025 Güçlü Bir Toplumun İnşasında Anne Babanın Rolü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.