15 Bin Sözleşmeli Öğretmen Alımı İçin Başvurular Başladı

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 15 bin sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin başvurular alınmaya başlandı.

MEB'in yayımladığı, 15 bin sözleşmeli öğretmenliğe başvuru duyurusuna göre, bugün başlayan ve 5 Mayıs saat 16.00'ya kadar sürecek başvuruların ardından sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylar, 7 Mayıs'ta "www.meb.gov.tr" adresinden ilan edilecek.

Sözleşmeli öğretmenliğe atanmak üzere başvuru işlemleri, "başvuru" ve "tercih başvurusu" olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilecek.

Adaylar, ön başvurularını, "ilkatama.meb.gov.tr" adresindeki elektronik başvuru formunu doldurarak yapacak.

Başvuracak adayların, 2024'te yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nda, KPSSP10, KPSSP121 ve KPSSP120'den 50 ve üzerinde puan alması gerekiyor.

Adaylar, Türkçe, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İngilizce, Rehberlik, Okul Öncesi, Sınıf Öğretmenliği, Beden Eğitimi ve İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri alanlarına KPSSP121 puan türünden, Almanca, Arapça ve Rusça alanlarına KPSSP120 puan türünden, diğer alanlara ise KPSSP10 puan türünden 50 ve üzerinde puan almış olmaları durumunda başvuruda bulunabilecek ve bu kapsamda başvurular, KPSS puan üstünlüğü esasına göre değerlendirilecek.

Sözlü sınav merkezleri atama alanlarına göre belirleneceğinden adaylardan sözlü sınav merkezi için ayrıca tercih alınmayacak. Adayların sözlü sınava alınacağı sınav merkezi ile tarihi, MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından duyurulacak.

En fazla atama yapılacak ilk 5 branş

15 bin sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin branş bazında kontenjan dağılımına göre, en fazla atama yapılacak ilk 5 branş sırasıyla 4 bin 378 kontenjanla sınıf öğretmenliği, 3 bin 87 kontenjanla özel eğitim öğretmenliği, 1802 kontenjanla din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, 1321 kontenjanla okul öncesi öğretmenliği ve 757 kontenjanla İngilizce öğretmenliği oldu.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.