2. Etnospor Kültür Festivali Başlıyor

Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek Etnospor Kültür Festivali, "Ok Yaydan Çıkıyor" sloganıyla 11 Mayıs Perşembe günü İstanbul Yenikapı'da başlayacak.

Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından organize edilen Etnospor Kültür Festivali'nin ikincisi, "Ok Yaydan Çıkıyor" sloganıyla 11 Mayıs Perşembe günü İstanbul Yenikapı Etkinlik Alanı'nda başlayacak.

Geleneksel spor dallarının tanıtılması, profesyonelleşmesi ve olimpiyatlara hazırlanması amacıyla gerçekleştirilen festivalde, birbirinden başarılı ve yetenekli birçok sporcu boy gösterecek ve tarih adeta yeniden canlanacak.

Yenikapı Etkinlik Alanı'nda 4 gün sürecek festivalde Türk dünyasına, Orta Asya ve Anadolu'ya özgü şenlikler hayat bulacak. Festivalde geleneksel Türk sporlarının yanı sıra geleneksel kıl çadırlarda oba yaşamı, tarihi el sanatları atölyeleri, kılıç kalkan gösterileri, atlı gösteriler gibi pek çok aktivite yer alacak.

Festival, Türk devlet ve topluluk çadırları, yöresel çadırlar, geleneksel lezzetler, geleneksel çocuk oyunları, çocuk tiyatroları, çocuklar ve yetişkinler için binicilik, halk oyunları, Orta Asya geleneksel toylarıyla bir şölene dönüşecek.

Organizasyonda geleneksel sporlardan aba güreşi, şalvar güreşi, kuşak güreşi, mas güreşi, fetih yağlı güreşleri, atlı okçuluk, atlı cirit, kökbörü, aşık oyunu, mangala, geleneksel yaya okçuluğu olmak üzere toplam 11 branşta 843 sporcu mücadele edecek.

Fetih yağlı güreşlerinde 45'i başpehlivan olmak üzere toplam 295 sporcu er meydanına çıkacak.

Festivalde engelli vatandaşların katılacağı mangala, mas güreşi ve geleneksel okçuluk müsabakaları da yapılacak.

43 ÇADIR KURULACAK

Vatandaşların spor yarışmalarını izleyip, kültürel faaliyetlere dahil olabilecekleri festival alanında geçen sene olduğu gibi bu sene de 42 kıllı keçe çadırı ve bir tane büyük oba çadırı kurulacak.

Alanda 14 Türki Cumhuriyet ve topluluğun çadırlarının yanı sıra Türkiye'nin her bölgesinden ikişer ilin çadırları da olacak.

Ayrıca "Diriliş Ertuğrul" dizisinin çadırı, derviş çadırı ve geleneksel dondurma çadırı da alanda yer bulacak.

FESTİVALDE 133 AT YER ALACAK

Etnospor Kültür Festivali'nde toplam 133 at yer alacak.

Organizasyonda 96 at, spor müsabakalarında kullanılacak. Ayrıca yetişkin ve çocukların bineceği 37 at ve pony de festival alanında hazır bulunacak.

Kırgız Atlı Akrobası Grubu ile Janbi Ceylan da etkinlik alanında atlı gösteri yapacak.

ÇOCUKLAR İÇİN 26 GELENEKSEL OYUN

Etnospor Kültür Festivali'nde çocuklara yönelik 26 geleneksel oyun da olacak.

Organizasyona katılan çocuklar, topaç, çember, tiktak, kale, menekşe, aşık, sıçratan top, bezirgan başı, üç taş, beş taş, dokuz taş, misket, ip atlama, salıncak, çuval yarışı, yumurta taşıma yarışı, kaşık kukla, masal, bilmece-mani küpleri, köy seyirlik oyunları, koz oyunu, seksek, çocuk tiyatrosu, mendil kapmaca ve birdirbir oyunlarını oynayabilecek.

Festival için düzenlenecek sahnede Osmanlı Kılıç Kalkan Ekibi, Ortaokul Mehteran Takımı, Balkan Halk Oyunları, Ankara Türk Dünyası Müzik Topluluğu, İstanbul Türk Halk Müziği Korosu, Anadolu'nun Renkleri ve mehter takımı gösterileri yapılacak.

Alanda gelin (eski usule göre gelin gelmesi), beşik (bebek duasının beşikte okunması), tuşo (yürümeye başlayan çocukların yarışması) Aksakallar-geştek (geleneksel müzik aletleriyle 30 kişilik grubun müzikal ziyafeti) toyları gerçekleştirilecek.

Ayrıca Göktürk alfabesi yazımı ve öğreniminin yanı sıra bölge şehirlerinin yöresel oyunları da oynanacak. Uygulamalı ekmek yapımının da gerçekleştirileceği organizasyonda Türkmenistan pilavı da dağıtılacak.

İzcilik gruplarının da katılacağı etkinliğin alanında ayrıca namazgah, sivil toplum kuruluşlarının çadırları ve geleneksel yiyeceklerin yer aldığı bölümler de bulunacak.

UYGULAMALI GELENEKSEL ATÖLYE ÇALIŞMALARI

Etnospor Kültür Festivali'nin atölye-sanat alanları kısmında geleneksel, unutulmaya yüz tutmuş 30 farklı sanat dalında 30 sanatkar misafir edilecek.

Sanatkarlar, festivale gelecek vatandaşlara uygulamalı olarak geleneksel sanatları tanıtacak ve vatandaşları bu uygulamalara dahil edecek.

Festivalde çömlekçi, tahta baskı, yemenici, bastoncu, bıçakçı, deri bileklikçi, nalbant, tesbihçi, ahşap el sanatı, kıryamacı, sedefkar, sadekar, ipek dokuma, deri börk, keçe, bakırcı, ebru, hat-cilt, Trabzon kumaşı, sıcak cam, ahşap uyma, ahşap yakma, filografi, çini-seramik, minyatür-tezhip, porselen, röfley kitre bebek, geleneksel Türk takıları stantları açılacak.

Alanda ayrıca birer adet demir atölyesi ve halı-kilim atölyesi de oluşturulacak.

ETNOSPOR FESTİVALİNDEKİ SPORLAR

Etnospor Kültür Festivali'nde yapılacak sporlar şöyle:

Yağlı güreş: Yağlı güreş, geleneksel bir Türk sporudur. Güreşçiler vücutlarına yağ sürerek güreştikleri için bu şekilde adlandırılır. Müsabakalar "Er Meydanı" denilen alanlarda yapılır. Güreşçilerin vücutlarının yağlanması nedeni ile birbirlerini tutmaları zorlaştığından, büyük güç ve ustalık gerektiren bir spordur.

Şalvar güreşi: Güreşçiler, şalvar giyer ve ayakları çıplaktır. Şalvar güreşinde tüm teknikler ayakta yapılır. Rakip alta düştüğü anda bir tek hamle şansı verilir. Bu hamlede sonuç olmaz ise genelde ayağa kaldırılır.

Kuşak güreşi: Kırım Türk geleneklerine göre yapılan güreşler diğer geleneksel güreş çeşitleri gibi davul zurna eşliğinde yumuşak toprak veya yeşil düz zeminde eğlence amaçlı yapılmaktadır. Yaş ve ağırlıklarına göre üç boya ayrılan güreşçiler, bele sarılan iki metre uzunluğundaki özel dokuma kuşaklardan tutarak rakibin iki omzunu yere getirmesi şalka düşmesi için mücadele ederler.

Cirit: Cirit, at üzerinde oynanan spor dallarından biridir. At üzerindeki sporcunun süngü veya mızrağını (ciridini) rakibe karşı isabetli bir şekilde atmasını, muharebe anında kendisine ve bineğine olan hakimiyetini ve bu yolla rakibine üstün gelmesini amaç edinen, kuralları olan bir spordur.

Atlı okçuluk: Orta Asya'daki savaş ve av pratiklerine dayanır. Amaç 200 metrelik parkur üzerinde dörtnala giden bir atın üzerinden hedeflere ok ile isabet sağlayarak, puan almaktır.

Yaya okçuluğu: Okçuluk yayla gerili kirişe takılarak uzağa atılan, ucu sivri, düzgün ince ve kısa çubuk yani ok ile hedefi vurma sporudur. Ateşli silahların keşfinden önce savaşlarda ve avcılıkta, daha sonra da sportif maksatlarla kullanılmaktadır.

Aşık oyunu: Oyun için koyun veya keçi gibi küçükbaş hayvanların arka ayaklarında bulunan aşık kemiği kullanılır. Oyun çizilen bir dairenin içine her oyuncunun aşıklarını dizmesiyle başlar. Her oyuncunun amacı yaptığı atışlarla aşıkları dairenin dışına çıkartmaktır.

Kökbörü: Anadolu'da "ödül kapmaca" olarak da bilinir. Amacı "şikar" adı verilen oğlağı veya pöstekiyi kaparak, belirlenen oyun alanı içerisinde rakibinden kaçırmaktır.

Aba güreşi: Orta Asya kökenli en eski güreş türlerinden biridir. Güreşçiler sırtlarına aba giyerek ve bellerine kuşak bağlayarak mücadele eder.

Mas (Ağaç) güreşi: Yarışmacılar en az 4-5 metre boyutlarında, 60 santimetre yüksekliğinde sabit, düz ve kaygan olmayan bir platform üzerinde yarışırlar. Bu platform üzerinde yüz yüze oturan yarışmacılar ayaklarını karaçam ağacından yapılan, yere dik duran ve her iki ucundan yere sabitlenmiş bir tahtaya dayarlar.

Mangala: Orta Asya'dan günümüze dek uzanan bir zeka ve strateji oyunudur. İki kişi tarafından 48 taş ile oynanır. En az 25 taş toplayan oyuncu, oyunu kazanır.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.