2016’nın En Çok Tartışılan Ülkesi

ÜMMET

Yılın en çok tartışılan ülkesi İran, 11 Eylül’den bu yana bölgesel anlamda nüfuz alanını sürekli genişleten ülke oldu. Afganistan ve Irak’ı ABD işgal etti ama bu işgalin en önemli kazananı enteresan bir şekilde İran oldu. Irak diye bir ülke yok, İran’ın uydusu olan bir Bağdat yönetimi var artık.

Sana’da, Beyrut’ta. Tahran’ın sözü geçiyor. Pers emperyalist hırslarının önüne geçemeyen, Şiiliği de bu uğurda kaldıracak olarak kullanan İran, katil sürüsü Haşdi Şabi milislerinin vahşeti, ABD ve Rusya’nın göz yumması sayesinde Suriye’yi de Iraklaştırma yolunda önemli mesafe kat etti.

Batı’yla uzlaşan, Moskova ve Esed rejimi ile binlerce masum Suriyelinin kanını döken Tahran yönetimi evet Ortadoğu’da nüfuz alanını genişletti. Pek çok Arap başkentinde Tahran’ın borusu ötüyor ama tüm İslam coğrafyasında İran’ın itibarı yerlerde dolaşıyor artık. İran denilince vahşette DAİŞ ile yarışan, insanları diri diri yakan, Müslüman kadınların iffetini kirleten Haşdi Şabi teröristlerinin, 600 bin Suriyeli’nin katili Esed’in hâmisi akla geliyor.  Müslümanlar açısından vahşette İsrail ile kıyaslanan bir ülke durumundadır artık İran. “İslam dünyası için İsrail mi yoksa İran mı daha tehlikelidir?” sorusunun cevabı aranıyor İslam coğrafyasının sokaklarında. Böyle bir denklemin içinde yer almak bile zannımızca zül olarak Tahran yönetimine yeterde artar…

Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, 371. Sayı