2021 Aşure Günü Ne Zaman?

Şu günlerde 1443 Hicri yılını idrak etmekyiz. Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının 10. gününe denk gelen 2021 Aşure günü ne zaman, hangi gündür?

Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem faziletli olduğunu bildirdiği Aşure (Aşura) günü, Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayında idrak ediliyor.

Bu yıl, 1443 Hicri yılının ilk ayı, Muharrem ayının ilk günü Ağustos ayının 9’una denk geldi. Aşure (aşura) günü de Muharrem ayının onunda yani 18 Ağustos 2021 Çarşamba günü idrak edilecek.

AŞURE (AŞURA) NEDİR?

Aşure (Aşura), kamerî takvime göre Muharrem ayının onuncu günüdür. Bu günde tutulması tavsiye edilen oruca “Aşure orucu” denir.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor:

“Ramazan orucu dışında en fazîletli oruç, Allâh’ın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. (Müslim, Sıyâm 202, 203; Nesâî, Kıyâmu’l-leyl, 6)

Muharrem ayına “Şehrullah” adı verilir. Bu da, bu ayın kıymetini ifade etmek için “Şehrullah, Allâh’ın ayı” ifadesi kullanılır. Bilhassa 10 Muharrem de aşr/10, Âşûre günü oruç tutmanın en fazîletli olduğu bir gündür.

Yine 10 Muharrem günü, fazla erzak almanın bereketiyle alâkalı, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

“Kim Aşûre günü (nafaka hususunda) âilesine geniş davranırsa Allah Teâlâ da bütün sene boyunca onun (o kişinin) rızkına bolluk ihsân eder.” (Taberânî, Evsat, IX, 121, Kebîr, X, 77; Beyhakî, Şuab, III, 366)

İslam ve İhsan

AŞURE NEDİR?

Aşure Nedir?

AŞURE NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?

Aşure Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

AŞURE GÜNÜ OKUNACAK DUA

Aşure Günü Okunacak Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.