37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı Açıldı

Türkiye Diyanet Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ. iş birliğiyle düzenlenen "37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı"nın resmi açılışı yapıldı. Sultanahmet'te yer alan fuar, 10 Haziran'a kadar 11.00-24.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek.

Basın Yayın Birliği Derneği'nin destekleriyle, İstanbul'daki ramazan etkinlikleri kapsamında açılan fuar bu yıl, Ayasofya ile Sultanahmet meydanlarının birleştiği yerde ziyaretçileri ağırlıyor.

Fuarın açılışında konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye'nin dünyada ekonomik gelişim açısından 17'nci sırada yer aldığını belirterek, "Fakat basılı yayın eser, kitap yayınlamada dünyada 11'inci sıradayız. Aslında çok da kötü bir yerde değiliz." dedi.

Şahin, 2017 yılında Türkiye'de 64 bin civarında yeni eser yayınlandığını aktararak, şöyle devam etti:

"Türkiye artık kendi sınırlarını aşıp, kendi telif eserlerini dünyaya tanıtmaya başladı. Son fuarımızda galiba 600'ı aşkın kendi yazarlarımızın, mütefekkirlerimizin eserleri, başka dillere çevrilmek üzere telif anlaşması yapıldı. Bu rakam yeterli değil belki ama sevindirici bir gelişme. Türkiye bu anlamda kabuğunu kırarak, dünyaya kendini hem fikri, edebi hem de estetik alanda anlatmaya başlıyor."

DİNİ YAYINLAR BU FUARDA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da fuarın ilk olarak 1983 yılında "Sultanahmet Dini Yayınlar Kitap Fuarı" adıyla yine Sultanahmet'te başladığını hatırlattı.

Daha sonraki yıllarda ise Beyazıt Meydanı'nda devam eden fuara ilişkin birçok eleştirinin geldiğini dile getiren Uysal, "Bu yıl fuar burada inşallah ilk ihtişamına tekrar kavuşur diyoruz." dedi.

Uysal, Türkiye Diyanet Vakfı'nın böyle bir kültür organizasyonuna öncülük etmesinin önemli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Günümüzde görsel medyanın çok ağırlık kazandığı, yazılı, kültürel eserlerin biraz ikinci plana itildiği bir dönemde böyle bir fuarın okuyucuyla, yazarların, kitapların buluşması, yeni neslimizin kitaba ısındırılması önemli diye düşünüyorum. İnşallah bunun için hep beraber emek vereceğiz. Bu emek inanıyorum ki gelecek nesilleri kültürle buluşturma adına önümüzdeki dönemlerde meyvelerini verecek."

400 YAYINEVİ BU FUARDA SİZİ BEKLİYOR

Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat ise vakıf olarak dünyanın birçok yerinde hayri ve sosyal faaliyetlerin yanı sıra kitap ve kültürel etkinlikleri de her yıl ramazan ayında devam ettirdiklerini söyleyerek, "Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmanın yanı sıra vakıf olarak, ilmi ve kalıcı eserler üretiyor; kültür hizmetlerini de aksatmadan sürdürüyoruz." diye konuştu.

Polat, fuara her geçen yıl daha fazla yayınevinin katıldığına işaret ederek, şunları anlattı:

"Fuarımız imza günleri, yazar söyleşileri ve çeşitlik etkinliklerle ramazan sonuna kadar devam edecektir. Fuarımızda yaklaşık 400 kitabevi, 100 bine yakın eseri, 263 stantta kitapseverlerin beğenisine sunulacaktır. Okurlar fuarımızda yayınevlerinin yeni eserleri ile tanışacak ve rehberimiz Kur'an-ı Kerim'i daha çok boyutlu anlayabilme imkanına kavuşacaktır. İslam tarihi ile ilgili eserlerin yanı sıra inanç, ibadet, ahlak eserleri, kültür, sanat ve edebiyat eserlerine de ulaşabileceklerdir."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.