41 Yıl Sonra İkinci Üniversiteyi Okuyor

Antalya’nın Manavgat ilçesinde torunlarına imrenip 41 yıl sonra ikinci üniversiteyi okumaya başlayan 70 yaşındaki Mehmet Aşık, azmiyle takdir topluyor.

Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Dış Ticaret ve Dış Ekonomik İlişkiler Bölümü’nden 1973’te mezun olan Mehmet Aşık, 3 yıl önce yeniden üniversite sınavına girdi.

70 YAŞINDA İKİNCİ ÜNİVERSİTEYE BAŞLADI

Yeterli puanı alarak Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne kayıt yaptıran Aşık, azmiyle hem takdir topluyor hem de gençlere örnek oluyor. Bölümde 3. sınıf öğrencisi Aşık, Ankara Belediyesi’ndeki 10 yıllık memurluk hayatının ardından 35 sene Antalya'da turizm ve ticaretle uğraştığını, sonrasında emekli olduğunu söyledi.

Üç çocuğu bulunduğunu, 5 torunundan dördünün üniversitede okuduğunu belirten Aşık, “Torunlarım üniversiteye başlayınca onlara imrendim, ikinci üniversiteyi okuma isteğim doğdu.” dedi. Aşık, ikinci üniversite için sınava girdiğinde, ilkinden daha çok heyecan duyduğunu dile getirdi.

Okulda öğrencilerin sınav kağıdını gördüklerinde "Hacı amca, bu yaştan sonra okuyup memur mu olacaksın?" dediğini belirten Aşık, bu tür sözlerin kendisini üzdüğünü, memur olmak için değil hayata daha güzel bakmak için okumak ve bilmek gerektiğini kaydetti.

Sınava giren gençlerin hepsinin torunları yaşında olduğunu anlatan Aşık, “Çocuklar biraz şaşırmıştı, 'İmtihana siz mi giriyorsunuz?' diye sordular. Yine üniversiteye kayıt sırasında fakülte bürosundaki genç memur arkadaşlar, 'Dede sen olmazsın, torununun kendi gelmesi lazım' ifadesini kullandı. O da bende güzel bir anı olarak kaldı.” diye konuştu.

4 YABANCI  DİL BİLİYOR

Uzun yıllar turizm sektöründe çalışması nedeniyle 4 yabancı dil bildiğine işaret eden Aşık, “Fransızca’yı ortaokuldan üniversiteye kadar görmüştüm. Fransızcam grameriyle iyi. Onun dışında İngilizce, Almanca ve Rusça biliyorum. Bunları grameriyle değil, Antalya'da pratikten öğrendim. Kuzey dillerine de merakım vardı, onlara da bir ara ilgilenmiştim.” dedi.

YÜKSEK LİSANS YAPMAYI PLANLIYOR

Okumayı ve öğrenmeyi çok sevdiğini vurgulayan Aşık, tarım ekonomisi alanında yüksek lisans yapmayı planladığını bildirdi.

Aşık, “Fransızcadan yabancı dil sınavına, ALES'e girmeye hazırlanıyorum. İnşallah uluslararası ilişkiler bölümü ile yüksek lisansı da aynı anda bitirmek istiyorum. Üniversitede okurken zorlanmıyorum. 45 günlük sınav öncesinde derslere 15'er saat zaman ayırarak çalışıyorum ve derslerden geçiyorum. En yüksek puanı da sevdiğim ders olan iktisattan aldım.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Aşık, gençlere okumayı bırakmamalarını, en az 2-3 yabancı dil öğrenmelerini tavsiye etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.