5 Dakikada Şarj Olan Yakıt Pili Geliştirildi

Atatürk Üniversitesi'nde bir öğretim üyesi geliştirdiği nanomalzemeler aracılığıyla elektrikle çalışan araçlarda 5 dakikalık dolumla şarj olup yaklaşık 480 kilometre yol gitmeyi sağlayan yakıt pili üretmeyi başardı.

Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, geliştirdiği nanomalzemeler aracılığıyla elektrikle çalışan araçlarda 5 dakikalık dolumla şarj olup yaklaşık 480 kilometre yol gitmeyi sağlayan ve lityum bataryalı araçlara da rakip olacak yakıt pili üretti.

LİTYUM BATARYAYA RAKİP

Elektrikli araçlarda lityum bataryalar yerine kullanılabilmesi bakımından önem arz eden ve 5 dakikada şarj olan yakıt pillerinin takılacağı araçlar, 480 kilometre yol kat edebilecek.

Çevre dostu olan yakıt pili, bu özelliği dolayısıyla elektrikli araçlarda kullanılan ve 30 dakika ile 12 saat arasında dolup 240 kilometre gitmeyi sağlayan lityum bataryalara rakip olacak.

Yurtcan, Birleşmiş Milletler (BM) "11 Şubat Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, bilimsel çalışmalarını daha çok yakıt pilleri üzerinde yaptığını ve bunlar için nanomalzeme geliştirdiğini söyledi:

  • Yüksek lisans ile doktora tezimi de yakıt pilleri üzerinde yaptım. Tez çalışmamla ODTÜ'de yılın tezi ödülünü aldım. Tezimde yakıt pilleri için nanomalzeme sentezi yapmıştık ve hazırladığımız malzemeler hem ticari malzemelerle yarışabilir durumda hem de onlardan daha iyi sonuçlar elde edecek seviyedeydi.

Elektrikli araçların yakında hayatın içinde yer alacağını ve Avrupa'da 2040 yılı itibarıyla bütün araçların elektrikli olacağını belirten Yurtcan, yakıt pili teknolojisinin gündemdeki bir konu olduğunu aktardı.

YAKIT PİLİ LİTYUM BATARYADAN DAHA AVANTAJLI

Doç. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, elektrikli otomobillerde yakıt pilli ya da lityum bataryalı olmak üzere iki sistem kullanıldığını ifade ederek, bu sistemler arasındaki farkı şöyle anlattı:

  • Lityum bataryaların şarj süresi 30 dakika ila 12 saat ve oldukça yüksek, ayrıca bir şarjla yaklaşık 240 kilometrelik yol gidiliyor. Bizim ürettiğimiz yakıt pillerinde ise 5 dakikalık dolumla yaklaşık 480 kilometre yol gidilebiliyor. Yakıt piline hidrojeni beslediğimizde hidrojenin dolumu yaklaşık 5 dakika sürüyor. Yani içten yanmalı motorun deposu ne kadar sürede doluyorsa yakıt pilli araçlarda da o şekilde doluyor. Dünyaca bilinen önemli araç şirketleri yakıt pilleri konusunda iş birlikleri yaparak kısa sürede seri üretime geçecek. Ülkemizde ise Yüksek Öğretim Kurumu, Avrupa Birliği ve TÜBİTAK projelerinde yakıt pilleri öncelikler arasında.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ÖDÜL ALDI

Üniversitelerde bu konularda daha farklı çalışmalar yapıldığını anlatan Yurtcan, yakıt pili çalışmalarıyla 2017 TÜBA GEBİP ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldığını söyledi.

Doç. Dr. Yurtcan, söz konusu bilimsel çalışmaları devletin desteklediğini ve önemsediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

  • Kalkınma Bakanlığı yakıt pili konusunda alt yapıyı oluşturmak için proje çağrısına çıktı. Nano teknolojide en çok dikkat etmemiz gereken sağlık, enerji ve savunma sanayi. Biz enerji ayağındayız. Şu an dünyada yüzde 75 oranında fosil yakıt bazlı enerji kullanımı var. Dolayısıyla biz yakıt pilleriyle hidrojeni kullanarak çevresel olarak çok temiz ve sadece su buharının çıktığı bir sistemle elektrik elde etmiş olacağız. Bu hidrojeni de alternatif kaynaklardan elde ettiğimizde daha çok temiz ve çevre dostu teknolojiyle elektrik üretimi gerçekleştireceğiz.

Yakıt pilli araçların yollardaki yerini alacağına işaret eden Yurtcan, "Yaklaşık 5-10 ya da 20 yıl içinde yakıt pilli araçlara da binmiş olacağız. Burada yakıt pilinin kalbini yapıyoruz, bizim yaptığımız nanomalzemeler ne kadar iyiyse daha çok elektrik üretmiş oluyoruz. Dolayısıyla ürettiğimiz nanomalzemeler aktivitesini artırdıkça yüksek maliyetli platin miktarı da kilovat başına azalmış oluyor." bilgisini paylaştı.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.