5 Kilo Süt İçin Arabasını Satışa Çıkaran Suriyeli Baba

Şam’ın Madaya kentinde insanlık dramı yaşanıyor. Bir baba, çocuklarını doyurmak için 5 kilo süt karşılığında arabasını satışa çıkardı.

Şam'ın kuzey batısında bulunan ve 3 yıldır Şii Hizbullah milisleri ile Esed askerleri tarafından kuşatma altındaki Madaya kasabasında insanlık dramı yaşanıyor. İç savaş öncesi 55 bin nüfuslu bir kasaba olan Madaya'da halen yaşyan 20 bin sivil çok zor günler geçiriyor. Yiyecek sıkıntısı yaşanan kasabada, insanlar açlıktan ölüyor. Son 100 gün içerisinde bölgede 7'si bebek 60 kişi açlık nedeniyle hayatını kaybetti.

5 KİLO SÜT İÇİN ARABASINI SATIŞA ÇIKARDI

Açlığın kol gezdiği Madava'da bir baba küçük çocuğuna 5 kilogram süt alabilmek için 11 bin dolarlık aracını satışa çıkardı.

300 KİŞİ KOMADA

Son yardımın 6 ay önce Birleşmiş Milletler gözetiminde gerçekleştirildiğini söyleyen Madaya Yerel Yönetim Başkanı Amer Burhan, son 100 günde 7'si bebek olmak üzere 60 kişinin açlıktan hayatını kaybettiğini, 300'den fazla sivilin de komada olduğunu açıkladı. Burhan, bölgede gıda fiyatlarının olağanüstü rakamlara ulaştığını bir kilo pirinç ve şekerin 100 dolardan satıldığını ifade etti.

BÜTÜN DÜNYA SORUMLUDUR

Burhan, “Bütün dünya burada 20 bin kişinin ölümünden sorumludur" diye konuştu. Lübnan sınırında yer alan ve Şii Hizbullah milisleri ile Esed askerleri tarafından 3 yıldır kuşatma altında tutulan kasabaya giriş ve çıkışlara izin verilmiyor. Kasabada son 7 aydır bir çok salgın hastalığın da baş gösterdiğini belirten Burhan, uluslararası toplumu bu katliama dur demeye çağırdı.

[caption id="attachment_49071" align="aligncenter" width="630"]Aracın üzerinde, 10 kilo pirinç, ya da 5 kilo süt karşılığında satılıktır yazıyor. Aracın üzerinde, 10 kilo pirinç, ya da 5 kilo süt karşılığında satılıktır yazıyor.[/caption]

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.