5 Soruda Çocuk Terbiyesinde Dikkat Etmemiz Gerekenler
Bugün biz de evlâtlarımızı nasıl yetiştirdiğimiz, onların uhrevî istikbâli için ne yaptığımız, arkamızdan nasıl bir insan mîrâsı bırakabildiğimiz üzerinde kendimizi muhasebe etmeliyiz. İşte çocuk terbiyesinde anne babanın kendine sorması gereken 5 soru...
Çocuk terbiyesinde anne babanın kendine sorması gereken 5 soru:
- Sen o evlâtlarını yetiştirmek için ne yaptın?
- Sen onlara helâl lokma yedirdin mi?
- Onlara Kur’ân eğitimi verdin mi?
- Hangi mekteplere ve hangi ortamlara gönderdin?
- Evlâtlarının, dünyasını mı tercih ettin yoksa âhiretini mi?
MUSA EFENDİ -KUDDİSE SİRRUHÛ- DERS ALMAK İÇİN GELENLERE ÖNCE ŞU SUALLERİ SORARDI
İslâmiyet’te farz ve haramlar tayin edilirken, en zayıf bir mü’minin de kolayca riâyet edebilmesi esas alınmıştır.
Hâlbuki; Hakk’a yaklaşmak ve dost olabilmek, asgarî ölçülerden daha fazla riâyet ve hassâsiyet ister. Bu sebeple tasavvuf yollarında; Sünnet’e tam ittibâ, kerahetlerden de haramlardan kaçar gibi uzak durmak zarûrî görülmüştür.
Bu meyanda;
Merhum pederim Musa Efendi -kuddise sirruhû- ders almak için gelenlere önce şu sualleri sorardı:
‒Maddî ve mânevî ahvâli ne durumda?
‒Geçimini nasıl sağlıyor?
–Memursa, vazifesini tam ve düzgün yapıyor mu? Mesaisine riâyet ediyor mu? İhmalkârlık, iltimas, rüşvet vb. musîbetlerden muhafaza oluyor mu?
–Esnaf ise, ticareti nasıl?
–Alıp sattığı şeyler, temiz mi yoksa menhiyattan mı?
–Fâizle iştigali var mı?
–Kazancı helâl mi?
–Kirada mülkü varsa, hangi tür işlere kiralamış? Kazancına buradan haram ve şüpheli şeyler bulaşıyor mu?
–Zekât, öşür ve hayrat husûsundaki hâli nasıl?
‒Aile hayatı nasıl? İlâhî tâlimatları aile fertlerine tâlim etmiş mi?
–Anne babasının durumu, onlarla münasebeti nasıl? Onlar bakıma muhtaç ise, onlarla alâkadar oluyor mu?
‒Evlâtlarının eğitimini nasıl deruhte ediyor?
–Evlâtlarının Kur’ân eğitimine ihtimam gösteriyor mu?
Musa Efendi -kuddise sirruhû-, bütün bunların şerîatin muhtevâsı içinde olmasını şart görürdü. Bu ahvâl düzgün olmadan, ders vermezdi.
Bir lokum ikrâm eder gibi, ders kâğıdı verilmesini doğru ve muvâfık bulmazdı.
Zira çürük bir temelin üzerine binâ inşâ edilmez. Mânevî bir terakkî ve terfî olabilmesi için, hayatın şerîat temeli üzerinde olması lâzım.
Bugün biz de evlâtlarımızı nasıl yetiştirdiğimiz, onların uhrevî istikbâli için ne yaptığımız, arkamızdan nasıl bir insan mîrâsı bırakabildiğimiz üzerinde kendimizi muhasebe etmeliyiz.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Haziran, Sayı: 172
YORUMLAR