57 İslam Ülkesinden Beklenen 21 Maddelik Plan
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) kuruluş gayesine hizmet etmesi İslam dünyasının tek umudu haline geldi. Peki Filistin sorunu hakkında İİT’den neler bekleniyor?
Siyonist İsrail'in işgali altında bulunan Kudüs'teki Al-Aksa Mescidi'nin 21 Ağustos 1969 tarihinde yakılması üzerine, 25 Eylül 1969 tarihlerinde Rabat’ta ilk kez düzenlenen İslam Zirve Konferansı’nda alınan kararla kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) kuruluş gayesine hizmet etmesi İslam dünyasının tek umudu haline geldi.
İslam İşbirliği Teşkilatı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dönem Başkanı olarak Kudüs için diplomasi trafiği başlatmasının ardından 13 Aralık Çarşamba günü İstanbul’da olağanüstü toplanıyor.
Birleşmiş Milletler’den sonra en çok üyeye sahip ve uluslararası temsil gücü en yüksek teşkilatlardan olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın toplantısında, İsrail’in Filistin işgaline karşı çözüm üretebilecek elle tutulur keskin ve etkili adımlar bekleniyor.
6 ÜLKE GÖZLEMCİ OLARAK KATILACAK
57 üyesi bulunan İİT toplantısına, Kıbrıs Türk Devleti, Bosna-Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Tayland ve Çin’in de gözlemci seviyesinde katılması bekleniyor. İslam dünyasının Çarşamba günü gerçekleşecek olan toplantıdan büyük umutları ve talepleri var.
ABD Başkanı Trump’ın İslam dünyasını ayağa kaldıran Kudüs hamlesi sonrası Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) toplantıya çağırmıştı. 48 yıl önce yine Kudüs için kurulan İİT’in, 13 Aralık Çarşamba günü İstanbul’da toplanması kararlaştırılmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İİT Dönem Başkanı sıfatıyla Kudüs için diplomasi trafiği başlatmasının ardından İİT İstanbul’da çarşamba günü olağanüstü toplanıyor. BM’den sonra en çok üyeye sahip ve uluslararası temsil gücü en yüksek örgütlerden olan İİT’in toplantısında, Filistin işgaline karşı çözüm üretebilecek elle tutulur keskin ve etkili adımlar bekleniyor. 57 üyesi bulunan toplantıya, Kıbrıs Türk Devleti, Bosna-Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Tayland ve Çin’in de gözlemci seviyesinde katılması bekleniyor.
İslam dünyasının, çarşamba günü gerçeklemesi planlanan toplantıdan büyük umutları ve öne çıkan beklentileri var:
1) 1948 yılında Gazze’de bir hastanenin İsrail tarafından bombalanmasının ardından uluslararası bir boyut kazanan “Filistin Mücadelesi”, o tarihlerde Türkiye siyasetinde (iktidara hakim batıcı azınlık) görmezden gelinse de sivil kamuoyunda ses getirmiş, aynı zamanda uluslararası bir konu haline gelmişti. Daha sonra 1959 yılında Filistin’e gidişiyle birlikte Latin Amerika sathında İsrail’in tanımı “Sömürgeci Siyonizm” olarak şekillenmiş ve etkisini bu günlere kadar taşımıştır. Ünlü futbolcu Ronaldo’nun Filistinli çocuklarla sahaya çıkması bu tarihi altyapının bize ulaşmış sonuçlarından sadece biridir. Latin Amerika ülkelerinde hali hazırda yaygın olan Anti-İsrail çevreleriyle daha yakın ilişkiler kurulmalı, ortak organizasyonlar gerçekleştirilmeli ve İsrail’in yargılanması için kurulacak mahkemeler Latin Amerikalı ülkeler de davet edilmelidir.
2) Selahattin Eyyubi’nin Kudüs Cihadı’nı başlatmadan önce sürdürdüğü iletişim yöntemleri, izah ve ikna için dolaştığı harita, yeniden gündeme getirilmeli ve bütün ayrıntılarıyla güncellenerek tekrar hayata geçirilmesinin çaresi aranmalıdır.
3) Kısa, orta ve uzun vadeli bütünleşik bir Filistin Mücadele Planı hazırlanmalı ve mücadele, “İsrail’in saldırdığı anlarda günü birlik tepki verme” kısır döngüsünden çıkarılmalıdır.
4) Toplam tutarı trilyon dolarları bulan ABD ve İsrail ile yapılmış silah anlaşmaları iptal edilmeli ve 57 ülke kendi arasında birlikte temin etme yolunu aramalıdır.
5) İİT üyesi ülkelerin, ABD’den büyükelçiliklerini geri çağırması ve ülke temsilciliklerinin kapatılması gündeme gelmeli.
6) İsrail’e karşı ağır ekonomik ambargo ve sert yaptırımlar planı hazırlanmalı. İsrail, başta ekonomik, olmak üzere kültürel, seyahat, siyaset ve iletişim sahalarında köşeye sıkıştırılmalı.
7) İsrail vatandaşlarının üye ülkelere girişi yasaklanmalı ve seyahatlerinde transit geçişleri engellenmeli.
8) Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan diğer ülkelerle ilişkiler gözden geçirilmeli ve geri adım atmadıkları takdirde kendilerine karşı alınacak tedbirler hem medya hem de lobi faaliyetleri üzerinden duyurulmalı.
9) İİT üyesi ülkeler kendi kamuoylarına yürütülecek mücadele planını, bu planla neyin hedeflendiğini ve süreç boyunca doğacak sıkıntıların neler olduğunu ortak bir dille anlatmalı. Her ülkenin kendi halkını mücadelenin içine aktif olarak katıp süreci yönetebilmesi için “Hür Filistin Görev Gücü” kurulmalı ve bu teşkilat, bütün ülkelerde yerel hassasiyetlere uygun çalışmalar yürütmeli.
10) İsraillilerin ve İsrail askeri üslerinin bulunduğu doğrudan gasp edilmiş arazilerin acilen boşaltılması için bir imar planı hazırlanmalı ve bu plan İsrail’e dayatılmalı.
11) 1967 yılından bu güne kadar kayda geçmiş olan 370 bin sürgün edilmiş Filistinliler ve onların varisleri yerlerine yerleştirilmeli.
12) Filistin’nin imar edilmesi için Filistin Görev Gücü kurulmalı ve 57 ülkenin kuracağı ortak askeri kuvvetler bu Filistin görev gücünün güvenliğinden sorumlu olmalı.
13) Yasadışı Yahudi yerleşimcilerin ‘Hurma’ başta olmak üzere tarım üretimi yapmaları yasaklanmalı ve uluslararası ticaretleri engellenmeli.
14) Filistinlilere temiz ve ucuz su ulaştırmanın çaresi aranmalı bunun için uluslararası yetkisi olan çok devletli bir kurum kurulmalı.
15) Haberleşme başta olmak üzere, tarım, meteoroloji ve güvenlik amacıyla kullanmak üzere Filistinlilere bir uydu tahsis edilmeli. Filistin’de medyanın güçlenmesi sağlanmalı.
16) İsrail merkezli bankacılık, barter, derecelendirme, aracılık ve diğer aracı finans kurumlarının faaliyetleri tam manasıyla durdurulmalı.
17) Faaliyetini hangi ülkede gerçekleştiriyor olursa olsun İsrailli şirketlerin ticaret hakları askıya alınmalı.
18) İsrail’in Doğu Akdeniz’den gasp ettiği Filistin’e ait olan doğalgazın Avrupa’ya taşınması engellenmeli güzergâhları kapatılmalıdır.
19) Mısır Refah sınır kapısını sürekli açık tutmalı. Üye ülkeler başta insani uyardım olmak üzere Filistin’e bir plan dâhilinde yardım sevkiyatları yapılmalıdır.
20) İİT üyesi 57 ülke kendi aralarında ticaretlerini dolar yerine yerli paralarıyla yaparak, ABD’nin dolar tahakkümü zayıflatılmalıdır.
21) Uluslararası hatlara açık bağımsız bir hava sahası ve liman sahaları acilen talep edilmeli ve bunun planı 57 ülke tarafından hazırlanıp İsrail’e dayatılmalı.
Kaynak: Diriliş Postası