75 Yaşında Hafız Oldu

Çorum'un Osmancık ilçesinde 76 yaşındaki Behçet Alpagut, hafızlık belgesi aldı.

Akören köyünde eşiyle yaşayan Alpagut, çocukluk yıllarından itibaren Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmek için köy camisinde görev yapan imamlardan destek aldı.

Hayatı boyunca Kur'an okumayı bırakmayan ve çevresindekilerin yönlendirmesiyle haziran ayında Samsun'da girdiği sınavı başarıyla tamamlayan Alpagut, Diyanet İşleri Başkanlığından "Hafızlık İcazetnamesi" almaya hak kazandı.

Alpagut, Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı belgenin aslını Allah'tan mahşerde almak için dua ettiğini söyledi.

"Diyanet İşleri Başkanlığına hürmetlerimi sunarım"

Programlı çalıştığı için başarılı olduğunu anlatan Alpagut, 1,5 aydır sağlığı el vermemesinden ötürü Kur'an dinleyip takip ederek tekrar yaptığını kaydetti.

Alpagut, "Demek ki bu yaşa kadar nasip değilmiş. Diyanet İşleri Başkanlığına hürmetlerimi sunarım, bize bunu layık gördüler. Duygumu sorarsanız, belki ağlayabilirim. 'Geç kalmışım ama demek ki unutmamışım, muhafaza edebilmişim' diye sevinç oldu içimde. Kendi kendimi hafız sanırdım, yine de şüphem olurdu ama kurulun karşısında söylenen ayetleri, sayfaları okuduğumda bu, benim için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Dünyaları verseler buna değişmem." ifadelerini kullandı.

Oğlu Muhlis Alpagut ise çocukluğundan bu yana evde Kur'an sesinin eksik olmadığına dikkati çekti.

Babasının sürekli Kur'an okumasından dolayı çevresinde "hafız" olarak bilindiğini ancak resmi belgenin yeni alındığına işaret eden Alpagut, "Hocaların teşvikiyle böyle bir şeye katılacağını söylediğinde heyecan duyduk. Yaşı ilerledi ama buna rağmen, 'Ben bunu başarırım' dedi. Babam azimli biri ve neticede başarılı oldu. Çok mutlu olduk." dedi.

Akören Köyü Muhtarı Mehmet Uçar da Behçet Alpagut'un hafızlık konusunda çok istekli olduğunu, sonunda belgesini aldığını belirterek, köy halkı olarak gurur ve sevinç duyduklarını dile getirdi.

 

Akören Köyü Camii İmam Hatibi Abdulkerim Şekerci de 2,5 yıldır Behçet Alpagut'tan düğün, cenaze, mevlit gibi programlarda destek aldıklarını belirterek, "Kendisinin ilminden, tecrübesinden, hafızlığından istifade ettik. Diplomasını alması vesilesiyle çok mutluyuz, gururluyuz. Gençlerimize örnek olmasını istiyoruz." diye konuştu.

Komşusu Hasan İyar ise birlikte büyüdükleri Alpagut'un çalışkan biri olduğunu, hafızlık için çok gayret ettiğini anlattı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.