Vücudunuzu Ramazan'a Hazırlayın

Ramazan’a üç gün kaldı. Çarşamba gecesi sahura kalkılacak, Perşembe günü de yaklaşık 17 saat süren orucun ardından ilk iftar yapılacak. Yaz sıcağında uzun açlık ve susuzluk süreleri metabolizmanın işleyişini değiştireceğinden, Ramazan öncesi bünyemizi bu sürece hazırlamak çok daha fazla önem taşıyor. Peki bir aylık oruç dönemine nasıl hazırlık yapmalıyız? 

PORSİYONLARINIZI KÜÇÜLTÜN

Gün boyu tükettiğimiz besinleri az miktarda azaltmak, mideyi ve sindirimi rahatlatarak Ramazan'a hazırlanmamızda önemli katkı sağlıyor. Örneğin, yiyeceğiniz bir et yemeğinin miktarını azaltıp, öncesine bir kase çorba ekleyebilirsiniz. Böylece hem vücuda sıvı alımını artırmaya başlamış hem de çeşitliliği artırarak porsiyonlarınızı küçültmüş oluyorsunuz.

SU TÜKETİMİNİZİ ARTIRIN

"Ramazanda gün boyu su içmeden duracağım, şimdiden kendimi susuzluğa alıştırayım'' gibi yanlış düşüncelere kesinlikle kapılmayın. Zira vücudun suya her zaman ihtiyacı bulunuyor ve özellikle yaz aylarında idrar ve terleme ile atılan su miktarı çok daha fazla oluyor. Atılan suyu mutlaka yerine koymak ve Ramazan'da olduğu gibi bu sayılı saatlerde de günde en az 8-10 bardak su içmeye dikkat etmek gerekiyor. Bu nedenle, şimdiye kadar yapmadıysanız da bundan sonra su içmeye dikkat edin ve su içmek için susamayı beklemeyin.

AĞIR VE YAĞLI BESİNLERDEN KAÇININ

Ramazan'da kilo almamızın en önemli nedenlerinden biri yağ içeriği yüksek olan yiyeceklerin sofralarımızda daha fazla yer alması! Oysa hem Ramazan'da hem de Ramazan'a sayılı günler kala bize ekstra enerji vermeyen ve fayda sağlamayan yağlı ve ağır besinlerden uzak durmak gerekiyor. Midemizi ve sindirim sistemimizi rahatlatarak bir aylık sürece bünyemizi hazırlamak önemli.

TUZLU BESİNLER TÜKETMEYİN

Tuz içeriği yüksek besinler iftar ve sahurda olduğu gibi Ramazan öncesinde de tercih edilmemesi gereken besin grubu! Bu nedenle şimdiden turşu, tuzlu fıstık, tuzlu kraker gibi seçenekleri beslenmenizden kaldırmanız en doğrusu. Ayrıca, tükettiğiniz peynir ve zeytinin de tuz miktarına dikkat etmeniz gerekiyor. Peynirinizi, az tuzlu olanlardan seçerken, zeytini suda beklettikten sonra yemek doğrusu.

BU BESİNLERE AĞIRLIK VERİN

Bugüne dek beslenmenizde salata tüketimine yeterince yer vermediyseniz, bu son birkaç günde sofranızdan eksik etmeyin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz "Domates ve salatalık sindirimi kolay yiyeceklerdir. Yine esmer ekmek ile yumurta ve az yağlı peynir de sofranızda daha fazla yer bulması gereken besinlerdir" diyor.

MEYVE VE SEBZESİZ OLMAZ

Meyve, sebze ve tam tahıllı yiyecekler tüketmeyi ihmal etmeyin. Bu yiyecekler, bağırsakları çalıştırıyor ve sindirimi rahatlatıyor. Vitamin ve mineral içerikleri ile de sağlığımız açısından önemli rol oynuyor. Ancak meyve tüketiminde aşırıya kaçmamak, şeker içeriklerini unutmamak gerekiyor. Örneğin bu sıcak yaz günlerinde serinletici etkisi ile öne çıkan karpuzu "Ramazan'da gün boyu yiyemeyeceğim" diye olması gerekenden fazla şekilde tüketmek fayda yerine zarar veriyor.

Örneğin, yaz günlerinde serinletici etkisi ile öne çıkan karpuzun miktarını doğru ayarlamak önemli. 1 porsiyon karpuz yaklaşık 200 gram. Tüm meyvelerde olduğu gibi karpuzda da miktarı aşmak, şeker alımını artırmak anlamına geliyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.