ölüm   (9272 içerik bulundu)

Tuz Mağarası Astım ve KOAH Hastalarının Tedavisini Olumlu Yönde Etkiliyor

Çankırı'da Hititler döneminden beri tuz elde edilen ve "Yer Altı Tuz Şehri" diye adlandırılan mağarada tedavi gören astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer

Allah’ı, Ölümü ve Ahireti Unutmadan Bir Ömür Sürelim

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Allah’ı, Ölümü ve Ahireti Unutmadan Bir Ömür Sürelim” başlığıyla yayınlandı.

Devlet Kurumlarında Faizle İlgili Bölümde Çalışmak Caiz midir?

Devletin faizli kurumlarında çalışmanın hükmü nedir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Harpleri Ölümden Korkmayanlar Kazanır

Bir harpte; Allah için, vatan ve millet için hakikî şehidler veriliyorsa, bu kurbanların arkasından büyük zaferler gelir. Çünkü harpleri ölümden korkmayanlar ka

Hayat ve Ölüm Neden Yaratıldı?

“Allah ölümü ve hayatı niçin yarattı?” sorusu sıkça sorulan sorulardandır. Cenâb-ı Hak birçok âyet-i kerîmede, dünya hayâtını imtihan gâyesiyle yarattığını beyâ

Düzgün Bir Yaşantı Ve Hayırlı Bir Ölüm İçin Dua

Hadislerde geçen düzgün bir yaşantı ve hayırlı bir ölüm için okunması tavsiye edilen dua...

Peygamberlerin Ölümü Nasıldır?

Peygamberlerin ölümleri nasıldır? Peygamberlerin göğe yükselmesi, bedenlerinin çürümemesi hallerini nasıl anlamalıyız? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

“Zevkleri Bıçak Gibi Keseni -Ölümü- Çok Hatırlayın!” Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Ölümden Kaçış Yok

Peygamberimizin (sav.) ölümden kaçışın mümkün olmadığı anlatan hadisi...

Ya Ömer, Ölüm Var!

“–Yâ Ömer (ölüm var) ölümü unutma!” sözünün hikâyesi nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.