şirk   (3230 içerik bulundu)

Sigorta Şirketinde Çalışmak Caiz mi?

Sigortacılık caiz mi? Sigorta şirketinde çalışmak caiz midir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Allah’a Şirk Koşmak Affedilir mi?

Şirk küfür müdür? Allah’a şirk koşmak veya ortak koşan kişi affedilir mi? Şirke düşen/şirk koşan kimsenin tövbesi kabul olur mu? İbadeti gösteriş için yapanları

“Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî” Demek Şirk midir?

Tasavvufta herhangi bir sebepten daralma veya zorlukla karşı-laşma ânında tasavvuf büyüklerine sığınmalar görülmektedir. “Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî” gibi. Eğe

Mürşid-i Kâmilin Bâtınî Hastalıklar İçin Vesîle Kılınması Şirk midir?

Hastalık sırasında doktor şifâya vesîle kılınıp şirk olduğu söylen-mezken bir mürşid-i kâmilin bâtınî hastalıklar için vesîle kılınması neden şirk olarak yoruml

Şirke Bulaşmamış Olanın Affedileceği İle İlgili Kutsi Hadis

Günahların affı için yapılmaması şart olan şey nedir? Hadisi şerifte geçen büyük müjdeyi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz?

"Cenâzesinde Allah’a Şirk Koşmamış Kırk Kişi Hazır Bulunup Namazını Kılarsa..." Hadisi

Allah (c.c) cenaze namazında kimlerin duasını kabul eder? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız?

Rabıta Gizli Şirk midir?

Râbıtanın gizli şirk olduğuna dâir îtirâzlar var. Râbıtanın yanlış anlaşılmasında uygulanış ve algılanışının etkisi olmuş mudur? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ce

“Sizin İçin En Çok Korktuğum Şey, Küçük Şirktir” Hadisi

Peygamberimizin (s.a.s.) “Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir” şeklinde buyurduğu, hoş olmayan amel...

Avâmdan Bâzı Mürîdlerin Letâifi Alenî Çalışırken İlmiye Sınıfından Olanların Çalışmıyor Sebebi Nedir?

Avâmdan bâzı mürîdlerin letâifi alenî çalışıyor. Buna mukâbil il-miye sınıfından olanların çalışmıyor. Sebebi nedir?

“Gerçekten Kişi ile Şirk ve Küfür Arasında Namazı Terk Etmek Vardır” Hadisi

Namaz kılmamak şirke girer mi veyahut namazı terk etmek küfür müdür? “Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terk etmek vardır” hadisi ne(yi) anlatmak

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.