Abd ve Rusya Suriye'de Ne İstiyor?
Suriye krizinde sözüm ona farklı bloklarda gözüken ABD ise Rusya’nın bu katliamlarına sadece seyirci kalıyor. Uluslararası analizlerde ABD ve Rusya’nın, perde gerisinde, Suriye’nin geleceği konusunda yüzde 80 oranında anlaştıkları söyleniyor. Peki bu anlaşma Suriye'de neler vaadediyor.
Malum, Rusya’nın DAİŞ ile mücadele bahanesiyle başlattığı askeri müdahale sonrası Suriye’de dengeler bir hayli değişmiş bulunuyor. DAİŞ yerine, rejim muhalifi ılımlı tüm güçleri, hatta sivilleri hedef alan saldırılar ile Rusya, Esed rejimini aratmayan katliamlar gerçekleştiriyor. Rusya, DAİŞ’i ortadan kaldırmak için değil bambaşka hesaplar için yağdırıyor bombaları Suriye halkı üzerine. O hesapların başında da Esed rejimini ayakta tutmak var. Tabii yine kendi bölgesel ve küresel hesapları için…
Suriye krizinde sözüm ona farklı bloklarda gözüken ABD ise Rusya’nın bu katliamlarına sadece seyirci kalıyor. Uluslararası analizlerde ABD ve Rusya’nın, perde gerisinde, Suriye’nin geleceği konusunda yüzde 80 oranında anlaştıkları tespitleri göz önüne alındığında ise Washington’un bu tepkisizliğini anlamlandırmak mümkün elbette.
TAM YETKİLİ GEÇİŞ HÜKÜMETİ
İki ülkenin Suriye’nin geleceği konusundaki uzlaşısının boyutlarını tam olarak kestirmek güç. Ancak Washington ve Moskova’nın Esed’in geleceği konusunda farklı düşünseler de uzlaştıkları en önemli nokta, Suriye’de ılımlı ya da radikal, islami çizgideki bir yönetim istemedikleri çok net.
Geçen ay BM Güvenlik Konseyi’nde, Suriye’de siyasi diyalog sürecinin başlaması ve ülke genelinde ateşkes ilan edilmesini isteyen ve Cenevre Bildirisi ile Viyana toplantılarında alınan kararları teyit eden karar tasarısını oy birliği ile kabul edildi. Peki bu karar Suriye konusunun çözümü noktasında ne kadar umut vaat ediyor?
Kestirmeden söyleyelim, Esed iktidarını en az iki yıl güvenceye almış gözüken bu kararın umut verdiğini söylemek oldukça güç.
Karara göre, BM ocak ayı başında Esed rejimi ile müzakereye oturacak muhaliflere davetiye gönderecek. Eş zamanlı olarak BM, ülkede ateşkes uygulanması için DAİŞ ve Nusra Cephesi dışındaki rejim ve silahlı muhaliflerle görüşecek. Ocak ayından itibaren 6 aylık geçiş sürecinin sonunda, yani Haziran 2016’da rejim ve muhalefetin karşılıklı rızasıyla tam yetkili geçiş hükümetini kurması gerekiyor. Bundan sonra yeni hükümet anayasa reformunu hazırlayacak. 12 ay sonra, Haziran 2017’de de ülkede genel seçimler düzenlenecek.
ESED'LE SAVAŞAN GÜÇLER TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNE DAHİL EDİLEBİLİR
Esed’in siyasi geçiş sürecinde rol oynayıp oynamayacağına ilişkin herhangi bir madde yer almaması sebebiyle BMGK kararıyla Esed’in muhtemel gecikmelerle birlikte kağıt üzerinde en az 2 yıllık zaman kazandığı dillendiriliyor. Muhalif grupların Esed’in iki yıl daha iktidarda kalmasını kabullenmeleri mümkün gözükmüyor. Esed rejimine karşı silahlı mücadeleyi sürdüren grupların ateşkesi bozdukları gerekçesiyle terör örgütü listelerine dahil edilmesi tehlikesi var.
Kararda ayrıca Ocak 2016’dan itibaren 18 ay içinde “adil seçim” düzenlenmesi de öngörülüyor. En geç Haziran 2017’de düzenlenmesi gereken genel seçimin ne derece adil olabileceği de tartışma konusu. Yarısı terör örgütü DAİŞ’in kontrolünde olan, yaklaşık 4,5 milyon kişinin çevre ülkelere kaçtığı, yaklaşık 8 milyon kişinin de ülke içinde yerinden edildiği bir ülkede adil bir seçim yapılması mümkün görünmüyor. Oy verme işlemi en yoğun, rejimin kontrolündeki ve kendine yakın toplulukların bölgesinde yapılabilecek.
Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, 359. Sayı, Ocak 2016