Abdest veya Gusül Alırken Kullanılacak Su Miktarı ile İlgili Hadisler

Peygamber (sav.) Efendimiz ne kadar suyla abdest ve gusül alırdı? Abdest alırken veya banyo yaparken ne kadar su kullanılmalı? Abdest için yeterli/gerekli su miktarı ile ilgili hadisler...

Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir sa’ (su) ile yıkanır, bir müd(su) ile abdest alırdı, demiştir. (Ebû Dâvûd, Taharet, 44/92; Buharî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 49, s. 58; Müslim, Kitâb’ut-Tahâret, b. 10, n. 325, s. 257, c. 1; Neseî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 19, n. 347)

Hadisin Açıklaması

Bir sa’ 1040 dirhemdir. Bu günkü ölçü ile 3333 gram kadar tutar. Bir müd avuç dolusu su alan bir ölçektir. Bir litreye yakındır. Bir rivâyette bir müd, bir sa’ın dörtte biri kadardır. (Kamus terc. c. 2, s. 15) Bu durumda bir müd 832 gram su alan bir kaptır. Bir avuç su ile abdest almak, üçbin üçyüz otuzüç gram su ile gusül yapmak suyun kıt olduğu anlarda olabilir.

Suyun müsait olduğu yerlerde sünnete uygun olarak her azayı üçer kere yıkayarak abdest almalı, gusül etmelidir. Rasûl-i Ekrem, bazı kere bir müd, bazı kere müddün üçte ikisi kadar su ile abdest alırdı. Bu hadis-i şerif israf etmeksizin az veya biraz çok su ile abdest anılabileceğine delildir.

*

Câbir radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir sa’ su ile yıkanır, bir müd (su) ile abdest alırdı. (Ebû Dâvûd, Taharet, 44/93)

*

Habîb-ul-Ensarî radıyallahu anh demiştir ki: Ubbat bin Temim’den işittim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir kap getirildi. İçinde bir müddün üçte ikisi kadar su vardı, onunla abdest aldı. (Ebû Dâvûd, Taharet, 44/94; Neseî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 19, n. 74, s. 58)

Bir müd yaklaşık 833 gram, üçte ikisi 555 gram eder.

Hadisin Açıklaması

Rasûl-i Ekrem Efendimizin aldığı abdestle rivâyet edilen en az su miktarı budur. Bir müddün üçte ikisi kadar su az bir sudur. Bununla abdest alışı bize ruhsat yolunu göstermek içindir. Yoksa sadece bu miktar su ile abdest alınır demek değildir. Fazlası bulunmadığı zamanda az su ile de abdest alınır demektir.

*

Enes radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem iki rıtıl su alacak bir kapla abdest alır, bir sâ miktarı su ile de gusül ederdi.

Abdullah bin Cebr Enes’in şöyle dediğini işitti. Rasûlullah bir mekkuk (su) ile yıkanırdı dedi. (İki rıtlı) zikretmedi.

Ebû Dâvud dedi ki: “Ben Ahmed bin Hanbel’i bir sâ’ beş rıtıldır” derken işittim.

Yine Ebû Dâvud dedi ki; Bu miktar sa’ İbn-i Ebî Zi’b’in sâ’ıdır. Onun sa’ı da Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sâ’ıdır. (Ebû Dâvûd, Taharet, 44/95; Neseî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 19, n. 73, s. 58; Müslim, Kitâb’ut-Tahâret, b. 10, c. 1, n. 325/51; Buharî Kitâb’ut-Tahâret, b. 49, s. 58, c. 1)

Hadisin Açıklaması

MEKKUK: Su içecek tas ve bir ölçektir ki, bir buçuk sâ’ alır. Bir rivâyete göre yarım rıtıl alır, yahut Rasûlullah Efendimizin müddü ile yirmidört müd alır. (Kamus tercümesi c. 3, s. 1122) Mekkuk beş litre kadar su alan bir kaptır, diyebiliriz. Rıtıl sa’ın beşte biri olunca yaklaşık 665 gram su alan kaptır.

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZ NE KADAR SUYLA ABDEST VE GUSUL ABDESTİ ALIRDI?

Peygamberimiz Ne Kadar Suyla Abdest ve Gusul Abdesti Alırdı?

KUR’AN’A VE SÜNNETE GÖRE ABDEST NASIL ALINIR?

Kur’an’a ve Sünnete Göre Abdest Nasıl Alınır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.