Abdestsiz Kuran Okunması Caiz mi?
Abdestsiz bir şekilde kuran okunabilir mi? Cünüp bir insan kuran okuyabilir mi? Abdestsiz Kurana dokunulabilir mi? Bu soruları Dr. Murat Kaya anlatıyor...
İbn-i Abbâs (r.a)’nın nakline göre o bir gece Nebiyy-i Mükerrem (s.a.v) Efendimiz’in zevcesi Hz. Meymûne’nin yanında kaldı. Meymûne (r.a), onun teyzesidir.
İbn-i Abbâs (r.a) şöyle buyurur:
“Ben (başımı) yastığın enine (koyarak) uzandım. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz ile ehli de yastığın boyuna (başlarını koyarak) uzandılar. Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz uyudular. Gece yarıyı bulduğunda veya biraz evvel veya biraz sonra uyandılar. Uykuyu (gidermek için) mübarek elleriyle yüzlerini silmeye başladılar. Ondan sonra Âl-i İmrân Sûresi’nin son on âyetini okudular. Sonra kalkıp asılı duran küçük bir kırbaya uzandılar. Oradan güzelce abdest aldılar. Sonra namaza durdular. Ben de kalktım. Aynen yaptıkları gibi yaptım. Sonra gittim, yanlarına (yâni sol taraflarına) durdum. Sağ ellerini başımın üzerine koydular ve sağ kulağımı tutup hafifçe çekerek (beni sağ taraflarına geçirdiler). Sonra iki rekât, yine iki rekât, yine iki rekât, yine iki rekât, yine iki rekât, yine iki rekât kılıp ondan sonra tek (rekâtlı bir namaz) kıldılar. Sonra müezzin çağırmaya gelinceye kadar tekrar uzandılar. Ondan sonra kalktılar, hafif iki rekât namaz kıldıktan sonra (odalarından) çıkıp Sabah namazını kıldırdılar.” (Buhârî, Vudû’, 36)
BU HADİSTEN NE ANLAMALIYIZ?
Allah Rasûlü (s.a.v) abdest almadan evvel Âl-i İmrân Sûresi’nin son 10 âyet-i kerimesini okumuşlardır. Bundan, abdest almaksızın ezberden Kur’ân okunabileceği anlaşılıyor. Ancak Kur’ân’a dokunabilmek için abdestli olmak îcâb eder. Gusül abdesti alması gerekenler ise Kur’ân’a dokunamadıkları gibi ezberden de okuyamazlar.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in, Hz. Abdullah’ın kulağını hafifçe çekmesi, tek olan muktedînin (cemaatin) imamın sağ tarafına durması gerektiği içindir.
Efendimiz (s.a.v)’in kıldığı tek rekâtlı namazın bir rekât mı, yoksa üç rekât mı olduğu hadis-i şerifteki ifadeden açıkça anlaşılmıyor. Onun için Vitir namazını kimi bir niyetle üç rekât, kimi ikinci rekâtta selam vermek sûretiyle ayırıp üç rekât, kimi de yalnız tek rekât kabul etmişlerdir.