Abdülkâdir Geylâni Hazretleri’nin Duası

DUALAR ve ZİKİRLER

Hak dostlarından Abdülkâdir Geylâni Hazretleri’nin duasını yazımızda okuyabilirsiniz.

Abdülkâdir Geylâni -rahmetullâhi aleyh- şöyle duâ etmiştir:

ABDÜLKADİR GEYLANİ’NİN (K.S.) DUASI

Allâh’ım! Bize gerek sana karşı, gerek kullarının seçkinlerine karşı hüsn ü edeble davranmayı nasip et. Sebeplere dayanıp güvenme iptilasına bizi mubtela kılma! Tevhidimiz ve sana olan tevekkülümüz, üzerinde bizi sabitkadem eyle! Bizi kendinle ve hacetleri yalnız sana arz etmekle başkalarından müstağnî kıl! Bizi kendi sözlerimizle ve kendi amellerimizle imtihan etme! Onlar sebebiyle cezalandırma, bize lütfunla, kereminle, cezamızdan vazgeçmekle ve müsamahanla muamele et.

Allâh’ım! Ey bütün varlıkları yaratan! Ey sebeplerin müsebbibi! Bizi varlıkları ve sebepleri sana ortak tanıma bağından kurtar.

Allâh’ım! Beni de duâ isteyeni de kendinden başkasına muhtaç etme! Yalnız sana muhtaç olalım. Seninle müstağni olalım yalnız seni zikredelim. Yalnız senden isteyelim.

Allâh’ım! Bizler hepimiz seni murâd ediyoruz. Seni diliyoruz. Ancak, âfetler ve engeller bizim önümüzü kesiyor. Sana gelmemize mani oluyorlar.

Allâh’ım! Bizi gaflet uykusundan uyandır. Bizim kimimizi, kimimizden faydalandır. Bizi yalnız kendinle meşgul et! Ta ki nefislerimiz ıslah olsun. Nefislerimize sana gelen yolu göster, ömrümüzün kalan kısmını senin yolunda meşguliyetle geçirelim.

Allâh’ım! Bizi helâk olmaktan kurtar, senden yalnız yakınlığını dileriz. Dünyada da âhirette de, dünyada kalplerimizle, âhirette gözlerimizle, yalnız sana nazar etmeyi dileriz.

Allâh’ım! Sen bütün insanları kendi kapına yönelt. Bu benim tek ve ebedî isteğimdir. Her şey sana âittir, sana mahsustur. Bu benim sevap kazanmama vesile olabilecek umumî bir duâdır.

Allâh’ım! Bizi bize döndür. Bizi kapında durdur.

Allâh’ım! Bizi senin için, sende ve seninle eyle. Bizi sana hizmetle bahtiyar eyle. Almamız da, vermemiz de yalnız senin için olsun. İçimizi senden başkasının sevgisine mekân olmaktan temizle. Bizi, nehyetdiğin yerlerde bulundurma. Emrettiğin yerlerde bizi bize kaybettirme. Zahirimizi sana günah işlemekten, batınımızı da sana şirkten koru. Bizi nefislerimizin elinden al! Kurtar, sana ulaştır. Bütün fiil ve hareketlerimiz yalnız senin için olsun. Yalnız sana güvenelim, yalnız sana dayanalım. Senden gâfil olmak bedbahtlığından bizi uyandır. Bizi sana taat, ibâdet ve münâcaat elbiseleri ile giydir. Kalplerimize ve özlerimize sana yakınlık zevkimizi tattır.

Nasıl ki, gök ile yer arasını ayırdı isen, günahlarla bizim aramızı da aynen öylece ayır. Bizi günahlardan uzak tut.

Nasıl ki, gözün siyahı ile beyazının arasını biri birine yakın etti isen, aynen onun gibi, bizi de sana kulluğa sana taata yakın et. Günahlarla bizim aramızı aç. Tıpkı sana masiyet bahsinde Yûsuf aleyhisselâm ile Züleyha’nın arasını açtığın gibi.

Ey Bir olan Yaratan! Bizi, seni tevhid edenlerden, birleyenlerden eyle! Senin yolunda gitmemize engel olanlardan bizi kurtar. Bizi kendin için seçilmişlerden eyle!

Bizim iddialarımızı lütfunun ve rahmetinin delilleriyle tashih et. Kalplerimizi temizle. İşlerimizi âsân et, kolaylaştır. Bizi yalnız kendinle ünsiyet ettir. Senden başkasıyla ünsiyet etmekten koru. Bizim bütün kederlerimizi bir tek keder yap! O da sana yakınlık olsun.

Dünya ve âhiret sana yakın olmak düşüncesinden başka bir kederimiz bulunmasın! Âmin.

Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları