Abdullah b. Ömer’in (r.a.) Kimdir?

Hz. Ömer’in (r.a.) oğlu Abdullah b. Ömer’in (r.a.) kimdir? En çok hadis rivayet eden, en çok fetva veren yedi sâhâbîden ve abâdileden biri olan Abdullah b. Ömer’in (r.a.) hayatı…

Abdullah b. Ömer radıyallahu anh, Hz. Ömer radıyallahu anh’ın oğlu, en çok hadis rivayet eden, en çok fetva veren yedi sâhâbîden ve abâdileden (İlimleriyle ve özellikle verdikleri fetvalarla meşhur olan Abdullah adlı dört sahâbî hakkında kullanılır) biridir.

ABDULLAH B. ÖMER (R.A.) KİMDİR?

Abdullah bin Ömer radıyallahu anh Hz. Ömer’ül Faruk’un Zeynep isimli hanımından doğma oğludur.

Hz. Abdullah radıyallahu anh tahminen Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin, peygamberliğinden bir veya iki sene sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Ömer radıyallahu anh, Müslüman olduktan sonra Müslüman bir aile içerisinde büyümüş, küçük yaşta İslâm’ın zevkini tatmıştır.

Hz. Ömer radıyallahu anh, hicret ettiği zaman o da beraber hicret etti. Bedir ve Uhud harblerinden başka bütün muharebelerre iş tirak etti. Rıdvan biatında bulundu.

Hz. Ömer radıyallahu anh, devrindeki fetihlerin hepsinde bulundu. Nihavent savaşında rahatsız olup, soğanla tedavi edildi. Hicretin 27 nci yılında Afrika, Tunus, Cezayir ve Marakeş seferlerine katıldı. Hicretin 30. uncu yılında Horasan ve Taberistan hareketlerine katıldı. Hz. Ali devrinde meydana gelen dâhili olaylara katılmadı. İstanbul’un Fethi için gönderilen orduda Ebû Eyyûb el-Ensârî ile birlikte o da vardı. Cemel ve Sıffîn fitnelerine girmemişti. İbn Ömer radıyallahu anh dirâyetli ve cesurdu, hak olanı söylemekten çekinmezdi. Nitekim Haccâc-ı Zalim’in birçok hareketini yüzüne karşı tenkit etmişti.

Kur’an okumada ve tefsirde çok ileri seviyede idi. Kur’an’daki mücmel ayetlerin tefsirini en iyi şekilde yapanlardandı.

Abdullah bin Ömer radıyallahu anh hadis mevzuunda da ileri gelen esbaptandı. Kendisinden birçok kimse hadis öğrenmiştir. Hayatının sonuna kanar hadis öğretmekle meşgul oldu Meselâ: İmam Nâfî, İbn-i Ömer’den hadis öğrenmiş, İmam Mâlik de Nâfî’den öğrenmiştir. Hadiste bu silsile en kuvvetli silsile olmuştur. Hz. Abdullah’ın rivâyet ettiği hadislerin sayısı 2630 kadardır. Bunlardan yüzyetmişi müttefakun aleyhtir. Kendisinden Buharî 81, Müslim de 31 hadis rivâyet etmişlerdir.

Hz. Abdullah radıyallahu anh, eşitliği seven, övülmekten hoşlanmayan, sade giyinişli; fakir, yetim, dul ve garipler babası, misafirsiz yemeğe oturmayan bir zattı. 11 oğlu, 4 kızı vardı. Son derece ittikalı idi, gecelerinin çoğunu sabaha kadar ibadetle geçirir, çok günleri nafile oruçla değerlendirirdi.

Hicretin 74 üncü yılında 83 veya 85 yaşında iken Harem-i Şerif içerisinde bilinmeyen bir şahıs tarafından ayağına zehirli hançer batırılmış, bunun tesiri ile hasta düşmüş ve Mekke’de vefat etmiştir. Allah kendisinden razı olsun. (Tezkiratü’l-Huffâz, c. 1, s. 37, Müstedrek, C 3, s. 556, Ashâb-ı kirâm, c. 3, s. 112)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

ABDULLAH BİN ÖMER’İN (R.A.) HAYATI

Abdullah Bin Ömer’in (r.a.) Hayatı

İLK SAHABİLER KİMLERDİR?

İlk Sahabiler Kimlerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.