Abdullah Bin Mesut’un (r.a.) Tebliğ Aşkı
Muhaddis, Müfessir ve Fakih Sahabi: Abdullah bin Mesut’un (r.a.) belki imana gelirler düşüncesiyle Kabe’ye giderek, toplantı halinde oldukları bir sırada Kureyşlilere Kuran-ı Kerim’i yüksek sesle okuması ve ardından yaşananlar…
Bir gün Ashâb-ı Kiram toplanıp: “Kureyşîler Kur’an’ın yüksek sesle okunduğunu hiç dinlemediler. Kur’an’ı onlara yüksek sesle okuyup dinletecek kim var?” dediler. Abdullah bin Mesut -radıyallahu anh-: “Ben varım!” buyurdu. Arkadaşları: “Biz senin hakkında Kureyşîlerden korkarız. Biz öyle bir adam istiyoruz ki kendisinin, kavm ve kabilesi bulunsun da Kureyşîler bir şey yapmak istedikleri zaman, onu korusunlar.” dediler.
Hz. Abdullah -radıyallahu anh-: “Siz beni bırakınız gideyim, yüce Allah beni korur” dedi. Ertesi gün, kuşluk vakti, Kâbe’nin makamına kadar ilerledi. Kureyşîlerin toplantı yerlerinde bulundukları sırada makamda ayak üzerinde yüksek sesle, Besmele çekerek “er Rahman” Sûresi’ni okumaya başladı. Kureyş müşrikleri hemen kalkıp üzerine yürüdüler. Yüzüne, gözüne vurmaya başladılar. O ise okumaya devam etti. Fakat, dövülmekten yüzü, gözü ezik ve bere içinde arkadaşlarının yanına döndü.
Arkadaşları: “Zaten biz, senin bu akibete uğrayacağından korkmuştuk” dediler. Hz. Abdullah -radıyallahu anh-: “Benim nazarımda, şu anda onlardan daha hafif, zayıf durumda Allah düşmanları yoktur. İsterseniz ben yarın da gider ve onlara bir o kadar daha Kur’an dinletebilirim.” buyurdu.
Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları