Abidi Cehenneme Sürükleyen Dil
Kur’ân-ı Kerîm ve Peygamber Efendimiz Cennete bir karış kalıp da kaybedenleri, Cehenneme bir karış kalıp da kazananları haber vermektedir. Cenâb-ı Hak, ölüm gelene kadar kulluğu îtinâ ile yaşamamızı tavsiye eder.
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:
“İsrâiloğulları içinde birbirine zıt istikâmette iki kişi vardı: Biri günahkârdı, diğeri de ibâdette gayret gösteriyordu. Âbid olan, diğerine günah işlerken rastlardı da; «Vazgeç!» derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakaladı. Yine; «Vazgeç!» dedi. Öbürü:
«–Beni Allâh ile başbaşa bırak. Sen benim başıma müfettiş misin?» dedi. Öbürü:
«–Vallâhi Allah seni mağfiret etmez.» Veya; «–Allah seni Cennetine koymaz!» dedi.
Bunun üzerine Allah Teâlâ ikisinin de ruhlarını kabzetti. Bunlar Âlemlerin Rabbi’nin huzûrunda bir araya geldiler. Allah Teâlâ, ibâdette gayret edene:
«–Sen Ben’im elimdekine kâdir misin?» dedi. Günahkâra dönerek:
«–Git, rahmetimle Cennete gir!» buyurdu. Diğeri için de:
«–Bunu ateşe götürün!» diye emretti.”
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- der ki:
“(Adamcağız Allâh’ın gazabına dokunan münâsebetsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, Âhiretini de helâk etti.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 43/4901)
DÜNYA MAYIN TARLASI GİBİ
Bu sebeple, Allah rızâsını celbedici en ufak davranışları bile îfâ etmeli, diğer taraftan Allâh’ın gazabını celbedecek en küçük bir fiilden dahî kaçınmalıdır. Bu fânî dünyada, sanki bir mayın tarlasında yürüyormuşuz gibi, her hâlimizi îtinâ ile kontrol etmeliyiz. Zîrâ Kur’ân-ı Kerîm ve Peygamber Efendimiz Cennete bir karış kalıp da kaybedenleri, Cehenneme bir karış kalıp da kazananları haber vermektedir. Cenâb-ı Hak, ölüm gelene kadar kulluğu îtinâ ile yaşamamızı tavsiye ederek şöyle buyurur:
“Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et!” (el-Hicr, 99)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları