Adam Öldürmek ile İlgili Ayetler
İslam’a göre adam öldürmenin kefâreti nedir? Adam öldürmek ile ilgili ayetler.
İnsanların birbirine karşı işlediği en ağır suç ve günah olan haksız yere adam öldürme fiili insanlık tarihi kadar eski olup hemen bütün dinlerde, ahlâkî öğretilerde ve hukuk düzenlerinde ağır bir dille kınanıp yasaklanmış, bu yöndeki teşebbüsleri engelleyecek ve adaleti sağlayarak toplum vicdanını tatmin edecek şekilde birtakım maddî ve mânevî yaptırımlarla önlenmeye çalışılmıştır.
Kasten cana kıyma Kur’an’da bir insanlık suçu ve günah olarak tasvir edilir. İşte adam öldürme suçuna ilişkin âyetler.
ADAM ÖLDÜRMEK HAKKINDA AYETLER
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas emredildi. Buna göre hüre hür, köleye köle ve kadına da kadın kısas edilir. Fakat kâtil, öldürdüğü kimsenin yakını tarafından affedilirse kısas düşer. O zaman affeden, uygun görülen diyeti kabul etmeli, affedilen de diyet borcunu güzelce ve tam olarak ödemelidir. Bu, Rabbinizin bir hafifletmesi ve merhametidir. Bütün bunlara rağmen kim Allah’ın koyduğu sınırı aşarsa, pek acı bir azabı hak etmiş olur. (Bakara suresi, 178)
***
Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda hırsızlık, rüşvet, faiz ve kumar gibi meşrû olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rızâya dayanan bir ticaret yapmanız ise elbette meşrûdur. Kendi nefislerinizi de öldürmeyin. Doğrusu Allah size karşı çok merhametlidir. (Nisa suresi, 29)
***
Bir mü’minin diğer bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Fakat yanlışlıkla olabilir. Kim yanlışlıkla bir mü’mini öldürürse, cezası, mü’min bir köleyi azat etmesi ve ölenin ailesine diyet ödemesidir. Ancak ölenin ailesi bağışlarsa, diyet ödemesi gerekmez. Şâyet ölen mü’min olmakla birlikte size düşman olan bir kavimden ise, öldürenin cezası, sadece mü’min bir köleyi azat etmesidir. Eğer öldürülen kişi, aranızda anlaşma bulunan kâfir bir kavimdense, o takdirde ceza, ölenin ailesine diyet ödemesi ve mü’min bir köleyi azat etmesidir. Bunları yerine getirmek için yeterli imkânlara sahip olamayan, bunun yerine peş peşe iki ay oruç tutmalıdır. Allah bu cezaları, yanlışlıkla adam öldüren kimsenin tevbesini kabul etmek için koymuştur. Allah, hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (Nisa suresi, 92)
***
Bir mü’mini kasten öldürenin cezası ise, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için pek büyük bir azap hazırlamıştır. (Nisa suresi, 93)
***
İşte bundan dolayı İsrâiloğulları için şu hükmü koyduk: “Bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdiler. Ne var ki, bütün bunlardan sonra onların pek çoğu hâlâ yeryüzünde taşkınlık yapıp durmaktadırlar. (Maide suresi, 32)
***
Onlara şöyle de: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri bildireyim: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; çünkü sizi de onları da biz rızıklandırıyoruz. Açık olsun, gizli olsun hiçbir günaha ve kötülüğe yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. İşte bunlar, akıl erdirmeniz için Allah’ın size emrettiği hususlardır.” (Enam suresi, 151)
***
Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, öldürülmesini Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, onun velisine hakkını arama yetkisi vermişizdir. Fakat o veli de, artık öldürmede ileri gidip Allah’ın belirlediği sınırı aşmasın. Çünkü kendisine verilen bu yetkiyle zâten gerekli yardım yapılmıştır. (İsra suresi, 33)
***
Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. Kim bunları yaparsa, ağır bir cezaya çarptırılır. (Furkan suresi, 68)
YORUMLAR