Adet Gecikmelerine Dikkat!

Sık sık göz ardı edilen adet gecikmeleri 'polikistik over sendromu'nun göstergesi olabiliyor.

Her 20 kadından biri polistik over sendromuyla karşı karşıya. Adet gecikmeleri yedi günü geçiyorsa dikkate alınması gerekiyor. Gebe kalma zorluğuna yol açabilen bu hastalık, kalp hastalıkları ve rahim kanseri riskini de artırıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç, polikistik over hakkında merak edilenleri anlattı.

ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMESİ DE BELİRTİLER ARASINDA

Polikistik over sendromu, üreme çağındaki 30 yaş altı kadınların yüzde 3 ile 7’si arasında görülüyor. En sık rastlanan bulgunun adet gecikmeleri olduğu sendromun diğer belirtileri arasında tüylenme, sivilcelenme, ciltte yağlanma, erkek tipi saç dökülmesi ve kilo artışı yer alıyor. Her 20 kadından birinin yaşadığı bu rahatsızlık her zaman aynı bulgularla seyretmeyebiliyor. Belirtiler, zaman içinde artıp azalabiliyor. Bu nedenle hastanın şikayetlerinin yanı sıra, kan testleri ve ultrasonografi kullanılarak sendromun tanısı konuyor.

GEBE KALMAKTA ZORLUK YAŞANABİLİR

Polikistik over sendromu görülen ve bu hastalık nedeniyle kilo artışı yaşayan kadınlar gebe kalmakta da zorluk yaşayabiliyor. Op. Dr. Cüneyt Genç hastalıkla ilgili şunları söylüyor; “Bu rahatsızlıkta yakın dönemde adet düzensizlikleri, gebe kalmakta zorluk, tüylenme, sivilcelenme sorunları yaşanırken; uzun dönemde diabet (insülin gerektirmeyen şeker hastalığı), kiloya bağlı tansiyon, kolestrole bağlı kalp hastalıkları ve rahim çeperindeki kalınlaşma nedeniyle rahim kanseri riski artar. Sendromun kesin nedeni bilinmiyor ancak erken tanı ve tedavisi uzun dönemde görülebilecek sorunları azaltıyor. ”

KİLONUN YÜZDE 5 DÜŞMESİ DÜZELME SAĞLAR

Polikistik over sendromu tanısı için iki kriterin olmasının yeterli olduğunu söyleyen Genç, “Tanı koymak için bütün kriterlerin aynı hastada olmasına gerek yok. Unutulmamalı ki, her hastada sendromun farklı özellikleri ön planda olabilir. Polikistik görünümlü yumurtalıklar ile beraber adet gecikmeleri ya da adet olamama (adetlerin 35 günden fazla olması, yılda 8’den az adet olmak,4 aydan uzun süre adet olamamak gibi), kanda erkeklik hormonu androjenlerin yüksek bulunması ya da bu fazlalığın göstergesi olan adolesan tipi akneler (sivilcelenme), yağlı cilt, erkek tipi tüylenme, erkek tipi saç dökülmesi gibi bulgularından ikisinin olması tanı için yeterli olabiliyor” diyor.

TEDAVİ KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR

Polikistik over sendromunda her hasta için standart bir tedavi şekli  bulunmuyor. Sendromu geriletmek, şikayetleri gidermek mümkün ancak hangi tedavi metodu ne kadar süre uygulanırsa uygulansın tam iyileşme mümkün olmuyor. Uygulanacak tedavi şekli hastanın şikayetlerine göre belirleniyor. Adet düzensizliği ve sivilce sorunu olan hastayla, gebe kalmak isteyen hastada uygulanacak tedavi aynı olmuyor. Basit bir adet gecikmesi 15 günde çözüme ulaşırken, tüylenme tedavisi yıllarca devam edebiliyor. Öncelikle yaşam tarzının gözden geçirilmesi gerekiyor. Vücut kitle endeksi fazla olan hastaların kilo vermesi de önemli. Kilonun yüzde 5 düşmesi çoğu zaman şikayetlerde belirgin düzelme sağlayabiliyor. Stres faktörü ise diğer bir önemli etken. Günlük yaşamdaki stresin azaltılması da şikayetleri azaltıyor.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.