Âdiyât Suresi 3. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Âdiyât Suresi 3. ayeti ne anlatıyor? Âdiyât Suresi 3. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Âdiyât Suresi 3. Ayetinin Arapçası:
فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحًاۙ
Âdiyât Suresi 3. Ayetinin Meali (Anlamı):
O hızla sabah erkenden düşmana baskın yapanlara,
Âdiyât Suresi 3. Ayetinin Tefsiri:
Araplar
için savaş atlarının ayrı bir kıymeti vardı. Değerli mallar arasında yer
alırdı. Burada o devirlerdeki savaşların pek önemli savaş vasıtası olan atlara
yemin edilir. Yeminin maksadı ise, böylesine faydalı ve insanların çok sevdiği
mallardan olan atları, onlara bağışlayanın Allah Teâlâ olduğuna işaret etmektir.
Böylece, yeminin cevabı olarak gelen âyetlerde belirtildiği gibi, insanın
nankörlük hastalığına dikkat çekmek ve onu hastalığını teşhis ve tedâviye
yönlendirmektir.
Bu
münâsebetle müslümanlara, “Ey mü’minler! Düşmanlarınıza karşı bütün imkânlarınızı
seferber ederek kuvvet hazırlayın ve beslenmiş, eğitilmiş savaş atları
yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve bunların
dışında sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutun.
Allah yolunda ne harcarsanız karşılığı size tastamam ödenir ve hiçbir
haksızlığa uğramazsınız” (Enfâl 8/60) âyetinde belirtildiği gibi Allah
yolunda savaş için kuvvet hazırlamak üzere seve seve mal sarf ederek hayra
çalışmak ve ferdî servet hırsıyla cimrilik ve nankörlük etmemek gereği
hatırlatılır. “Çakıp ateş çıkaranlar” (Âdiyât 100/2) ifadesi süngüler ve
silahlar olarak da tefsir edilmiştir. Buna göre, nefes nefese koşan atlar gibi
harıl harıl çalışarak düşmana hücûm eden motorlu akın vasıtaları, tepkili
uçakları, ateş saçan silahları üretmelerine de işaret edilir. Çünkü, pek çok
âyette olduğu gibi, bu sûrede de kullanılan şümullu lafızlar, işaret ettikleri
mânalar ile alakalı geniş tevcih ve tevillere imkân vermektedir. (bk. Elmalılı,
Hak Dini, VIII, 6017-6018)
Ayrıca
insanın bencillik, nakörlük, cimrilik, mal sevgisi gibi nefsin köklü
hastalıklarını tedavi edebilmesi için, atların harıl harıl koşması, koşmanın
sür’at ve şiddetiyle tırnaklarıyla taşlara çakıp ateş çıkarması, sabah erkenden
baskın yapması, tozu dumana katması ve düşmanın ortasına dalması gibi son
derece akıllıca ciddî bir mücâhede, mücâdele ve çalışma yapmasının elzem olduğu
anlaşılır. Düşmana karşı olduğu gibi, belki ondan daha fazla nefsin
hastalıklarıyla mücadele etmenin, onu terbiye ve tezkiyeye çalışmanın gereği ortaya
çıkar.
Çünkü:
Âdiyât Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âdiyât Suresi 3. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...