Afrika'nın Gizemli Ülkesi: Fas

Hem Akdeniz'e hem de Atlantik Okyanusu'na kıyısı olan Afrika ülkesi Fas'ta zaman duruyor.

Kuzey Afrika'da yaklaşık olarak 32 milyon nüfusa ve 447,000 km2 yüzölçüme sahip olan Fas, Afrika'da bulunmasına rağmen Afrika Birliği'ne üye değildir.

Afrika'nın gizemli ülkesi Fas

Doğal güzellikleri ile büyüleyen Fas'ı her yıl yüz binlerce kişi ziyaret ediyor. Öncel Mertadam, Skylife Dergisi'ndeki gezi yazısında Fas'ta yaşadığı tecrübeleri paylaştı: Afrika Birliği’ne üye olmayan tek ülke Fas bir Arap ülkesi. Endülüs’ün esintilerinin her an yanı başınızda olduğu bu ülkenin köklü kültürü baş döndürücü bir zenginliğe sahip.

FAS ATLAS DAĞLARI’NIN DOĞUSUDUR

Fas’ın birçok yerinde insanlar turistlere göstermek için cellabiye giyerken, Atlasların doğusunda bu giysi hayatın içinde gerçekten yer alır. Burada çöl ve bedeviler olanca doğallığı ve gelenekleriyle yaşarlar. Çöl ise bildiğiniz çöl değil… İç içe geçmiş üç çöl kuşatıyor bölgeyi.

Sarı Çöl ki Paris Dakar Rallisi’nin geçtiği yer, volkanik taşlarla bezeli Kara Çöl ve dünyada kum tepelerinin en yüksek tepeleri oluşturduğu yer olan Kızıl Çöl keskin çizgilerle birbirlerinden ayrılır. Bu bölgede araba ve yol çok aramayın; sadece burada görebileceğiniz manzaralar için bir miktar, hayvan sırtında yolculuğu göze alacaksınız. Evler kerpiç, beton girmemiş bu coğrafyaya henüz. Merzuga, Er Raşidiye ve Er Risani şehirleri ise bölgenin önde gelen yerleşimleri.

Afrika'nın gizemli ülkesi Fas

FES VE MEKNES

Fes iç içe geçmiş ve taşıt giremeyen binlerce sokaktan oluşan bir şehir. Dericilikle ünlü Fes’in geleneksel tabaklama yapılan bölgesinde çok renkli fotoğraflar çekebilirsiniz. Pazarları ve sokakları yüzlerce yıldır aynı duran şehirde her gece panayırlar kuruluyor. Ne şehrin dokusu ne de yaşam tarzı hiç değişmemiş. Sokaklarda yüzyıllarca öncesinden farklı olarak görebileceğiniz yegâne manzara duvarlardaki elektrik kabloları.

Afrika'nın gizemli ülkesi Fas

GÖLÜN BAŞINDA PİKNİK YAPMA İMKANI

Fas’ta şehirler eski ve yeni diye ikiye ayrılıyor. Betondan yapılan bütün yapılar eski şehirlerin yerine göre 5-10 kilometre uzağına yapılıyor.

Ülkenin bir diğer tarihi şehri de Meknes ise sahip olduğu göl ile övünüyor. Şehir sakinleri ve turistler sık sık gölün başına gelip piknik yapıyorlar. Marakeş’teki meydanı aratmayacak geleneksel satıcılarla dolu bir meydan da var. Geleneksel kıyafetler almak istiyorsanız Meknes en ideal yer.

Afrika'nın gizemli ülkesi Fas

Kaynak: En Son Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.