Ağniya-i Şakirin Ne Demek?
Ağniyâ-i şâkirîn: Allâh’a şükreden ve servetini, nîmetlerin hakîkî sâhibine itaat üzere, yâni rızâ-yı ilâhî istikâmetinde sarf eden zenginler.
AĞNİYA İ ŞAKİRİN KELİMESİNE ÖRNEK
“…Allâh sana nasıl ihsanda bulunduysa, sen de öylece ihsanda bulun!..”
(el-Kasas, 77) âyet-i celîlesinin sırrına göre hareket ederek, malı, Hak yolunda gerekli yerlere infâk etmektir. Malın gerçek sâhibinin Allâh olduğu idrâki içinde olup onunla gururlanmamak, isrâf etmemektir. Hulâsa ağniyâ-i şâkirînden olmaya gayret göstermektir.
*****
Fakirlerin şükrü, sabırla müzeyyen olmalıdır. Fukarâ-i sâbirîn, ağniyâ-i şâkirîn ile ilâhî rızâda beraberdirler.
*****
Bu hazîn manzara gönüllerde o kadar derin izler bırakmıştı ki, yıllar sonra müslümanların güçlenip izzet kazandığı bir dönemde, ağniyâ-i şâkirînden olan Abdurrahmân bin Avf -radıyallâhu anh-’ın önüne, oruçlu olduğu birgün oğlu tarafından birkaç çeşit yemek konulmuştu.
*****
Ağniyâ-i şâkirîn, yani şükür ehli zenginlerden olan Hazret-i Osman (R.A) şu ifâdeleri ne kadar güzeldir:
“Zenginliğin saltanatı, şükürdür. Şükür ise bol bol infâk etmektir.”
Âyet-i kerîmede de infâkın ölçüsü şöyle beyân edilir:
“...(Rasûlüm!) Sana (hayır-hasenat yolunda) neyi infâk edeceklerini sorarlar. De ki: İhtiyaç fazlasını (verin)!..” (el-Bakara, 219)