Ağyar Ne Demek?
Ağyâr: 1. Yabancılar, bîgâneler. 2. Tasavvufî hayâta âşinâ olmayanlar.
AĞYAR KELİMESİNE ÖRNEK
Şeyh Ubeydullâh Ahrâr -kuddise sirruh-, bu hususta yârânına şöyle nasîhat eder:
“– Ağyâr ve bîgânelerle berâber olmak, kalbe fütûr, rûha dağınıklık ve gönle perişanlık verir.”
*****
Allâh Rasûlü’nün aşkıyla benliğinden geçip artık Rasûlullâh’ın varlığında vücûd bulmuş olan Hazret-i Sıddîk ise, bu nebevî iltifat karşısında bir “muhâtâb” kabul edilmenin zımnında mevcûd olan ağyârdan biri olarak görüldüğü hissine kapıldı.
*****
Elçi ise, dinledikçe hâl ve makam müşâhede eder. Hazret-i Ömer’e ağyâr (yabancı) sûretinde gelen elçi, yâr olur. Bu sohbetin neşvesiyle kendinden geçer. Hatırında ne elçilik, ne de bir haber verip almak kalır…