Ahiret Hayatını İsteyenler
Bizler kendi durumumuzu sorularla sık sık gözden geçirerek hata ve eksikliklerimizi samimiyetle tespit etmek ve telafisine ciddiyetle gayret etmek mecburiyetindeyiz.
İSLAM NAZARINDA BİR GÜNÜN MUHASEBESİ - OSMAN NURİ TOPBAŞ
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyor, ahireti bırakıyorsunuz.” (Kıyâmet, 20-21)
Resûlullah buyurdular:
“Ölümü ve öldükten sonra ceset ve kemiklerin çürümesini hatırlayın! Âhiret hayatını isteyen, dünya hayatının süsünü terk eder.” (Tirmizî, Kıyâmet, 24)
PEYGAMBERİMİZİN AHİRET HAZIRLIĞI
Resûlullah Efendimiz’in ibadeti, muâmelâtı, ahlâkı, kendini toplumdan mes’ûl görmesi, hizmeti, diğergâmlığı, kendi rahatını terk ederek ümmet için çırpınması; hep bunlar birer âhiret hazırlığı mâhiyetindeydi. Peki bizler, Efendimiz’in bu hâlet-i rûhiyesine ne kadar âşinâyız? İbadet hayatımızda, maîşet temininde, beşerî münâsebetlerimizde, günlük yaşantımızda ne kadar Efendimiz’in gönül iklîmine yakınız?..
ŞU 10 KİŞİYE BENZİYORSANIZ!
Yahya bin Muaz (r. aleyh) dünyaya aşırı düşkün bir İslâm hukukçusunu görünce ona şu îkazlarda bulunmuştu:
“Ey ilim sahibi kişi!
– Köşkleriniz, Bizans imparatorlarının köşklerine,
– Evleriniz, İran hükümdarlarının evlerine,
– Yaşadığınız meskenler, Kârun’un yaşadığı meskenlere,
– Kapılarınız, Tâlût’un kapısına,
– Kıyafetleriniz, Câlût’un süslü kıyafetine,
– Hayat tarzınız, şeytanın hayat tarzına,
– Yok oluşunuz, inkârcıların yok oluşuna,
– Yönetiminiz, Firavun’un yönetimine,
– Hâkimleriniz, aceleci ve rüşvetçi hâkimlere,
– Ölümünüz câhiliye ölümüne benziyor.
Peki Muhammedîlik bunun neresinde?!”
İşte bizler de kendi hâlimizi bu nevî suâllerle sık sık gözden geçirerek hata ve noksanlarımızı samimiyetle tespit etmek ve telâfisine ciddiyetle gayret etmek mecburiyetindeyiz.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi Aralık – 2016