Âhiretsiz Yaşanan Dünya: İnsanlık Felâketi
Yüzakı Dergisi, 2016 yılının ilk sayısında "Âhiretsiz Yaşanan Dünya: İnsanlık Felâketi" başlığıyla çıktı. İşte Yüzakı'nın 131. sayısı...
Yüzakı Dergisi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Asım Küçükaşçı, derginin Ocak sayısı hakkında şöyle bilgi veriyor:
"Câhiliyye hortladı. İnsan, insanlığına vedâ etti! Câhiliyye, şuursuzca yaşamak...
Câhiliyye, bir tarafta aç ve perişan çaresizler bir tarafta duyarsız hayatlar, hesapsız israflar... Câhiliyye, hesâbı sorulmayan zulümler, tecellî edemeyen adâlet...
Câhiliyye, kibir, nefsâniyet, bencillik, acımasızlık... İnsanlık cinâyeti, çıkar savaşları...
Hepsinin özü: Âhiretsiz Yaşanan Dünya: İnsanlık Felâketi...
Çaresi: Dünkü câhiliyyeyi bertaraf eden esasları ihyâ etmek...
Dünya hayatın dengesi olan âhiret hayatını mîzânı hatırlamak.
Dalâletleri, yoldan çıkışları, cehennemin üstüne kurulan Sırat’ı hatırlatarak, Sırât-ı Müstakîm’e istikametlendirmek...
Büyük Haber’i, yeniden tedâvüle sokmak.
Muhâsebeyi, ölmeden önce ölmeyi, hesaba çekilmeden hesaba çekilmeyi öğretmek...
En çok bilinen fakat en çok unutulan hakikati terennüm ederek; «Ölüm var!» diye bağıran meczuplar gibi; Mahkeme-i Kübrâ’nın celp-nâmesini gönüllere duyuran bir mübâşir olmak...
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali Eşmeli; Hazret-i Âdem’den Kabil’e, tufandan, Âd ve Semûd’a, Nemrut ve Firavunlardan günümüze, zulmün dâimâ «sonra» sırrını anlamamaktan kaynaklandığını ifade etti ve dedi ki:
“Kulları, şu kısacık dünyada insanlık felâketine götüren her heves, fikir, ideoloji, taraftarlık, yaşayış ve saplantı; hangi süslü ambalâja bürünürse bürünsün, iki cihanda da hüsrandır.”
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in muhteşem ahlâkından, «Adâlet ve Hakkı Tevzî Etmesi» mevzuunu, «esas hayat âhiret» hakikati çerçevesinde kaleme aldı.
Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri köşesinde ise, «Ahlâkın İmtihanı» var.
Âhiret inancının ehemmiyeti ve dünya hayatındaki ferdî, içtimâî, ahlâkî ve psikolojik faydaları dosyamızda farklı açılardan ele alındı.
Hâdiseleri âhiret ufkunu da katarak görebilmek için, bakış açımızı değiştirmemiz zarurî...
Âhiret inancının, her şeyi âhirete göre plânlamanın, dünya saâdetini engellediği düşünülür, hâlbuki hiç de öyle değil... Hattâ tam tersi... Âhiretsiz bir hayat, aslında dünyayı gerilimler içine boğuyor.
Lâkin yine de dünya mü’minin zindanı, kâfirin cenneti... Ancak aynı zamanda cehennemi...
Çünkü; Âhiret yokmuş gibi zulüm ve sefahetlerine devam edenler, aslında dünyada da cehennem gibi kaynayan vicdanî ve içtimâî ızdıraplar içindeler...
Eğitim notlarında; Âhirete inancı kaybetmenin bir şekli de, zihinde oluşturulan, hayalî bir Allah inancı. O’na, O’nun öğrettiği gibi inanmalı.
Âhiret inancının en güzel tezâhürü, ömrü ve imkânları, bir eser bırakmaya vakfetmek.
Şehâdet: dîni, vatanı, için canını fedâ edip, dünyasını verip, âhiretin en muhteşem tahtına oturmak...
Ömrünü dâvâsına adamış bir portre: Seyyid Kutub...
Şiirler... Rebîulevvel ilhamları, na’tlar...
Mazlumların feryâdına ağıtlar...
İstikbâle dair umutlar...
Not: Rebîulevvel vesilesiyle neşrettiğimiz «Bizim Medeniyetimiz» kitabına siz okuyucularımızın gösterdiği teveccühe teşekkür ederiz. Dünyayı modern câhiliyyeden kurtaracak hamle, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in izinde yeniden şaha kalkacak medeniyetimiz ile mümkün..."