Ahiretteki Sermayemiz
Ahiretteki (ebediyet âlemindeki) sermayemiz ne olacaktır?
Hazret-i Dâvûd’un oğlu Süleyman -aleyhisselâm- toprak süren bir çiftçinin yanından geçmişti.
AHİRETTEKİ SERMAYEMİZ
Çiftçi:
“–Şüphesiz Dâvûd âilesine büyük bir saltanat verilmiştir!” dedi.
Rüzgâr bu sesi Süleyman -aleyhisselâm-’ın kulağına iletti. Süleyman -aleyhisselâm- hemen bineğinden indi ve yürüyerek çiftçinin yanına vardı:
“–Sana yürüyerek geldim ki güç yetiremeyeceğin bir şeyi temennî etmeyesin!” dedi. Sonra da sözlerine devâm ederek:
“–Allah Teâlâ’nın kabul buyurduğu bir tesbîh, Dâvûd âilesine verilen mülk ve saltanattan muhakkak daha hayırlıdır.” buyurdu.[1]
Hakîkaten bu fânî âlemde ihlâs ile yapılan sâlih ameller, ebediyet âlemindeki saâdet sermâyemiz olacaktır. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Allah’tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun, çünkü Allâh, yaptıklarınızdan haberdardır.” (el-Haşr, 18)
Dipnot:
[1]. Bursevî, Rûhu’l-Beyân, İstanbul 1969, VI, 332-333.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları