Ahlâklı ve Güzel Huylu Olmak
Peygamber ahlâkıyla yoğrulan sâlih mü’minler de, kalb-i selîme ulaşmış yüksek şahsiyetler oldukları için her hâllerinde Hazret-i Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in izini tâkip ederler.
Tebessümleriyle bahar mevsimi gibi gönüllere sürûr ve huzur verirler. Nazarları, ruhlara meltem olur. Nurlu sîmâları ile de dâimâ Allâh’ı ve âhireti hatırlatırlar. Zira onlar, Allah Rasûlü (s.a.v.) Efendimiz’den dâimâ akis ve feyz alma hâlindedirler.
Hayâtın fırtınaları karşısında ümmet-i Muhammed’e yakışan da, Efendimiz ve Hak dostları gibi “gül tabiatlı” olabilmektir. Zira gül, dalındaki dikenlere katlandığı için, hoş rengiyle ve güzel râyihasıyla dâimâ tebessüm hâlindedir ve bütün insanlara; “Beni gönül gözüyle okuyun da benim gibi olun!” demektedir.
Dînin gâyesi de, işte böylesine zarif, güzel ve hassas insanlar yetiştirmektir. Kâmil mü’minler, güler yüzleriyle; güle, sümbüle, bülbüle, bütün varlıklara selâm hâlindedirler. Onların gönül âlemleri, bütün mahlûkâta bir pencere gibi açılmıştır. Zira kâmil mü’minler; açan çiçeklerin ve meyveli ağaçların hikmetinde derinleşerek çiçekler gibi ince ruhlu ve nâzik, meyveli ağaçlar gibi cömert ve ikram sahibi olurlar.
DOSTLUKTA EN MÜHİM ŞART
Hak dostlarından Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri, din kardeşiyle dostlukta en mühim şart ve âdâbın, ona karşı dâimâ güler yüzlü olmak ve onu sevindirmek olduğunu; Ebû Osman Hîrî Hazretleri, günahta olmamaları şartıyla her zaman güler yüz göstermek olduğunu ifâde etmişlerdir. Ebû Abdullah Sâlime de tatlı dil ve güler yüzün Hak dostlarının fârik vasıflarından olduğunu beyân etmiştir.
Hâris el-Muhâsibî Hazretleri şöyle buyurur:
“Güzel huyluluk dört şey iledir:
- Gâfillerin eziyetlerine sabretmek,
- Fazla kızmamak (kendini bilmezlerin câhilce sataşmalarına karşı «selâmetle» deyip geçebilmek),
- İslâm’ın güler yüzünü gösterebilmek,
- Ferahlatıcı ve huzur verici bir lisâna sahip olmak.”
Hasan-ı Basrî Hazretleri de güzel ahlâkı şöyle hulâsa eder:
“Güzel ahlâkın esâsı, iyiliği yaygınlaştırmak, kimseyi rahatsız etmemek ve güler yüzlü olmaktır.”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 1, Erkam Yayınları, 2011