Ahzâb Suresi 22. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Ahzâb Suresi 22. ayeti ne anlatıyor? Ahzâb Suresi 22. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Ahzâb Suresi 22. Ayetinin Arapçası:
وَلَمَّا رَاَ الْمُؤْمِنُونَ الْاَحْزَابَۙ قَالُوا هٰذَا مَا وَعَدَنَا اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَصَدَقَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُۘ وَمَا زَادَهُمْ اِلَّٓا ا۪يمَانًا وَتَسْل۪يمًاۜ
Ahzâb Suresi 22. Ayetinin Meali (Anlamı):
Mü’minler, düşman ordularını karşılarında görünce korkmayıp: “İşte bu, Allah ve Rasûlü’nün bize haber verdiği şeydir. Allah ve Rasûlü verdikleri her haberde elbette doğruyu söyler” dediler. Bu durum onların sadece iman ve teslîmiyetlerini artırdı.
Ahzâb Suresi 22. Ayetinin Tefsiri:
İşte kendilerine Allah Resûlü (s.a.s.)’i örnek alan bu mü’minler, onun nebevî terbiyesinde yetiştikleri, O’nun ahlâkıyla ahlâklandıkları, gönül dünyalarını onun dokusuyla dokudukları ve ruh âlemlerini onun rûhî güzellikleri ile tezyîn etmeye çalıştıkları içindir ki düşman ordularını görünce, münafıklar gibi, temkin ve cesaretlerini kaybetmediler. Bilakis bunun Allah ve Rasûlü’nün haber verdiği bir gerçek olduğuna ve mutlaka galip geleceklerine inandıkları için sabrettiler, direndiler. Bu durum karşısında ancak iman ve teslimiyetleri arttı. Bir kısmı, fırsat doğdu, Allah’a verdiği sözü hemen yerine getirdi ve şehit oldu. Bir kısmı da şehitliği beklemektedir. Bunların da bütün arzuları fırsatını bulduklarında Allah yolunda şehit olmak, can emânetini o Yüce Dost’a seve seve fedâ etmektir. Bu hususta iradelerinde hiçbir çözülme ve sözlerinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Şâirin dediği gibi:
“Erler ki din yolunda ederler fedâ-yı cân
Dersek olur şehâdete biz ihtidâ-yı cân.” (Abdulhak Hamit Bey)
“Gerçek erler, canlarını Allah yolunda seve seve verirler. Biz şehitliğe «cânın ihtidâsı yâni Allah’a ulaşan doğru yolu tutması» desek aslında gerçeği söylemiş oluruz.”
Allah da, sözlerine sadık kalan bu seçkin kullarının mükâfatını fazlasıyla verecektir. Onların bu sadakatini kendilerine örnek alıp hâlini düzeltmek isteyen münafıklara da, dilerse tevbe nasip edip affedecektir.
Uhud’da şehîd olan Enes b. Nadr (r.a.)’ın hâli, şehit olma sözünde duran gerçek yiğitlere ne güzel bir misaldir. Hz. Enes hadiseyi şöyle anlatmaktadır:
Amcam Enes b. Nadr (r.a.) Bedir savaşına katılamamıştı. Bu ona çok ağır geldi:
“–Ey Allah’ın Rasûlü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım. Eğer Allah Teâlâ müşriklerle yapılacak bir savaşa katılmayı nasîb ederse, neler yapacağımı elbette görecektir” dedi. Uhud savaşına katıldı. Müslüman safları dağılınca, arkadaşlarını kastederek:
“- Rabbim! Bunların yaptıklarından dolayı sana özür dilerim” dedi. Müşrikleri kastederek de: “Bunların yaptıklarından da berîyim yâ Rabbi!” deyip ilerledi. Sa‘d b. Muâz’la karşılaştı ve:
“–Ey Sa‘d! İstediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbi’ne yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep o cennetin kokusunu alıyorum” dedi. Sa’d daha sonra hâdiseyi Peygamber Efendimiz’e naklederken:
“−Ben onun yaptığını yapamadım yâ Resûlallah” demiştir. Amcamı şehîd edilmiş olarak bulduk. Vücûdunda seksenden fazla kılıç, mızrak ve ok yarası vardı. Müşrikler müsle yapmış, uzuvlarını kesmişlerdi. Bu sebeple onu kimse tanıyamadı. Sadece kızkardeşi parmak uçlarından tanıdı. İşte bu âyet, amcam ve onun gibiler hakkında nâzil oldu. (Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 148)
Candan fedâkârlığın, destanlara yakışır güzellikteki misallerinden birini de Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın askerleri göstermiştir. Onlar; “İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!..” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 335; Hâkim, IV, 468/8300) hadîs-i şerîfinin şümûlüne girebilmenin canhıraş mücâdelesine girmişlerdi. Rum ateşleri ve kızgın yağlar üzerlerine dökülürken Bizans’ın surlarına tırmanıyorlar ve coşkun bir îman vecdi içinde:
“–Bugün şehîd olma sırası bize geldi” diyor ve Allah yolunda ölümü âdeta gülümseyerek karşılıyorlardı.
Verilen misallerden anlaşıldığı üzere, kulluk sözlerinde durup canları ve mallarıyla cenneti satın almak için çalışanlar her daim kazançlı çıkacakları gibi, inkâr yolunu tutanlar da hep kaybedenlerden olacaktır:Ahzâb Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Ahzâb Suresi 22. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR