Aileler Telefon Kabıyla Çocuklarını Denetleyebilecek

Akıllı telefonlarla vakit geçirerek bağımlı hale gelen çocuklar ebeveynler için önemli bir sorun olarak her geçen gün öne çıkıyor. Buna karşılık olarak Japon bir teknoloji şirketi, anne babaların çocuklarını kontrol etmek için akıllı telefon kabı geliştirdiler. Bu kap, çocukların akıllı telefonlarda geçirdikleri zamanı ailelerin istediği gibi ayarlamasını sağlayacak.

Dünyada her yıl satılan cep telefonu sayısı 1,5 milyar rakamına dayanmışken özellikle çocuklar akıllı telefona bağımlı şekilde yetişiyor.

The Japan Times’ın haberine göre buna önlem olarak ise Japonya’nın en büyük şehri Kobe merkezli bir şirket olan Momo, “Otomos” adını verdikleri akıllı telefon kabı satışa çıkarmayı planlıyor. Temel görevi, ebeveynlerin çocuklarına akıllı telefonlarda geçirdikleri zamanda sınır koymak olan kap bir uygulama yardımıyla kontrol edilebiliyor.

Otomos kabına uygulama yardımıyla ulaşabilen ebeveynler, çocuklarının telefonda geçirdiği zamana ulaşarak istedikleri anda telefonu uyku moduna alabilecek.

 Uygulama dışında bir web sitesi sayesinde de kontrol edilebilecek olan kapta kullanıcının yürümesini tespit ederek kapanma özelliği de bulunuyor. Yürürken akıllı telefon kullanmayı engelleyebilen uygulama, düşme, çarpma ve algı kapalılığı sonucunda oluşabilecek kazaların da önüne geçebiliyor.

Momo şirket başkanı Masato Otsu, "Akıllı telefon kullanan çocukların anne-babalarının pek çok görüş ve endişelerini dinledikten sonra bu ürünü geliştirdik" dedi.

İki yıllık kullanım ücreti olarak 500 japon yeni ( 4,5 dolar ) talep eden şirket, bu ücrete izleme servisi, akıllı telefon kasası ve uygulama maliyetini dahil tutuyor.

Çocuklarının akıllı telefonlar yüzünden zarar görmesini ve fazla vakit geçirmesini istemeyen ebeveynler için üretilen bu teknolojik kap, şirketin açıklamasına göre Ağustos ayında piyasaya çıkacak.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.