Ailemiz: Huzur ve Güven Kaynağımız

HAYATIMIZ

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Ailemiz: Huzur ve Güven Kaynağımız” başlığıyla yayınlandı.

“Ailemiz: Huzur ve Güven Kaynağımız” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, kadın ve erkeğin meşru nikâhla kurduğu aile kurumunun en değerli çatı olduğu belirtildi.

Hutbede, aileyi hedef alan tehditlerin arttığı bu dönemde aile kurumunu, nesli korumak için atılması gereken adımlar anlatıldı.

17.05.2024 tarihli cuma hutbesi...

AİLEMİZ: HUZUR VE GÜVEN KAYNAĞIMIZ

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz, kadın ve erkeği yeryüzünün en değerli varlıkları olarak yaratmış, farklı niteliklerle donatarak birbirine eş kılmıştır. Dünya hayatının yükünü birlikte taşıyalım, birbirimizde huzur bulalım diye bizlere aile olma nimetini bahşetmiştir.

Aile, insanın yalnızlığına kalkan olan, Allah’ın rahmetiyle korunan, neslin devamını sağlayan, güzide bir kurumdur. İnancımızın, şahsiyetimizin, yaşam tarzımızın şekillendiği en değerli çatıdır. Aile, çocuklarla büyüyen, güzelleşen, gençlerle geleceğe kök salan bir çınardır.

Aziz Müminler!

Kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva kurması, ailenin ilk adımıdır. Aynı ideal ve duyguyla, Allah’ın rızası doğrultusunda bir ömrü paylaşmak ise aile olmanın sırrıdır.

هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ Eşleriniz sizin için bir elbisedir, siz de eşleriniz için birer elbisesiniz.[1] buyuran Rabbimiz, bizi birbirimize güven vermek, koruyup kollamak ve uyum içinde yaşamak için var etmiştir. Kadınıyla erkeğiyle her fert, ailesine sevgiyle, merhametle ve sadakatle bağlanmalıdır. Her türlü günah ve haramdan, şiddet ve tehditten ailesini muhafaza etmeli, iffetli ve onurlu bir aile hayatı sürmelidir.

Kıymetli Müslümanlar!

Aileyi hedef alan tehditlerin arttığı, fıtrata aykırı tahribatın hızla yayıldığı bir çağdayız. Ailenin, özgürlükler önündeki engelmiş gibi gösterilmeye çalışıldığı bir ortamdayız. Sorumluluk almadan tek başına yaşamanın daha cazip olduğu fikrinin özendirildiği bir zamandayız. Oysa aile kurmak, insan fıtratının bir gereğidir. Bizler yalnız değil, aile içinde mutlu yaşayabilecek şekilde yaratıldık. Ailemizin huzurlu, aile bağlarımızın güçlü olmasını dilemek bizim hamurumuzda vardır. Bu yüzden biricik örneğimiz, Peygamber Efendimiz (s.a.s) bizi aile kurmaya ve ailemiz için iyilik yapmaya davet ederek şöyle buyurmaktadır: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı davranandır. Ben de sizin ailesine karşı en hayırlı olanınızım.”[2] Bizlere aile gibi paha biçilmez bir nimet veren Rabbimiz ise onu korumamızı şöyle emretmektedir: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.”[3]

Değerli Müminler!

Gençlerimiz ailemizin göz bebeği, bizi güçlü kılan en büyük imkân ve zenginliğimizdir. Onların inançları, hayalleri ve fikirleri bizim âtîmizdir. Zihinleri berrak, duygu ve düşünceleri heyecan dolu olan gençlerimizi anlamak ve onlara rehberlik etmek bizim vazifemizdir. Zira gençlik dönemi tecrübesizlik ve merakla çeşitli tehlikelere maruz kalınan bir dönemdir. Huzurlu ve bilinçli bir aile ortamında büyüyen, kendisine güvenilen ve maneviyatla desteklenen gençlerimiz, girdaplardan korunacaktır. Aileleri, evlenme çağına geldiklerinde onların da aile kurmalarına, geleceğe umutla bakmalarına vesile olacaktır. Neslin devamını ve yeryüzünün imarını; okuyan, araştıran, tefekkür eden gençlerimiz sağlayacaktır.

Aziz Müslümanlar!

Rabbimizin biz kulları için bereket vesilesi kıldığı aile olmanın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Fıtratı bozmaya yönelik tehlikelerden, Rabbimizin emirlerine ve güvenli limanımız olan ailemize sığınarak korunalım. Ailemizi kişisel çıkarlara, geçici zevklere ve sapkın ideolojilere kurban etmeyelim. Mazlum coğrafyalarda aileler can çekişiyor. Gazze’de dağılan binlerce aile için dua etmeyi unutmayalım.

Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Rabbim, bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana nasip et. Neslimi de salih kimseler eyle. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım.”[4]

Dipnotlar:

[1] Bakara, 2/187. [2] Tirmizî, Menâkıb, 63. [3] Tahrîm, 66/6. [4] Ahkâf, 46/15.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü