Akıllı Lens İle Diyabet Ölçümü Artık Çok Kolay

ABD’de Oregon Eyalet Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının yaptığı araştırma sonucu kandaki glikoz seviyesini ölçebilen akıllı lens geliştirmeyi başardı. Ultra ince, şeffaf, yarı iletken bir malzeme olan indiyum galyum çinko oksit (IGZO) ile yapılmış kontak lens, 2000 kadar sensörle kan hakkında bilgileri bilgisayara gönderecek.

ABD’de Oregon Eyalet Üniversitesi’nde kimya mühendisi olan Gregory Herman’ın başında olduğu ekip, kan değerlerini özellikle kandaki glikoz seviyesini ölçebilen bir “akıllı lens” geliştirmeyi başardı.

Forbes’in haberine göre, göz bozukluğu olan kişilerin sıkça kullandığı bir ürün olan kontak lensler teknolojiyle birleşerek kişinin kandaki şeker değerini bilgisayara gönderecek.

Amerikan Kimya Topluluğu'nun San Francisco'daki ulusal toplantısında sunulan akıllı lens, glikozu parçalayan bir enzim olan ve son dönemde Apple ürünlerinin de sıklıkla ekranlarında kullandığı bir madde olan indiyum galyum çinko oksit (IGZO) kullanılarak üretildi.

 

IGZO ile yapılmış transistör şeffaf tabakaları içeren kontakt lensler, gözyaşında bulunan ve şekeri parçalama yetisi olan glikoz oksidaz ile buluştuğunda kimyasal reaksiyon meydana geldiği ve lensteki transistörlerin elektrik alanlarındaki PH değerini değiştirdiği görülüyor. Bu değişim sonrası transistör denen sensörler, kandaki şekerin anlık değerlerini bilgisayara göndererek mevcut durumunu gösterebilmesini sağlıyor.

 

Gregory Herman’ın yaptığı açıklamaya göre, akıllı lenslerin gün içinde bir kişinin kan şekeri seviyelerini sürekli olarak izleyebileceğini ve bu sürekli izleme işlemi, diyabetle ilgili sağlık sorunları riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Herman ayrıca, akıllı lenslerin esas üretim amaçlarının kanser, AIDS, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi tehlikeli ve erken teşhisiyle ölümcül durumların önüne geçilebilecek hastalıkların anlık izlenmesini sağlamak olduğunu belirtti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.