Akl-ı Selim Olmayanlar
Akl-ı selim ne demektir? Zünnûn-i Mısrî Hz. “Şunlar selim bir akla sahip değildir” buyuruyor.
Akl-ı selim, “Hüküm ve kararlarında doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıran akıl, sağduyu” demektir.
Zünnûn-i Mısrî -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyuruyor.
AKL-I SELİM OLMAYANLAR
Şunlar selim bir akla sahip değildir:
- Dünya işinde zeki olup da âhiret işinde ahmak olan;
- Hilm ile akıl ve izan ile muamele edilmesi gereken yerde akılsızca davranıp sefih olan;
- Tevâzû gösterilecek yerlerde kibirlenen;
- İstek ve arzu olması gereken yerlerde arzu istekten müstağni kalan;
- Kendi hakkı için kızan;
- Akıllıların rağbet ettikleri şeyleri terk eden;
- Zeki kişilerin terk ettiklerine rağbet eden;
- Mevlâ’dan gelen çoğu azımsayan;
- Az şükrünü çok gören;
- Başkasından kendisine karşı insaflı olmasını isteyip de kendisi başkasına insaflı davranmayan;
- Allah Teâlâ’yı itaat etmesi gereken yerlerde unutup, yalnız ihtiyacı olduğu yerlerde hatırlayan;
- İlmi şöhret için öğrenen sonra da hevâsını ona tercih eden;
- Allah güzelce setrettikten, ayıp ve kusurlarını örttükten sonra O’na karşı hayâsı az olan;
- Nimeti izhar etmek yolu ile şükretmekten gâfil olan;
- Düşmanın direnci karşısında kurtuluşu için mücâhede etmekten âciz kalan;
- Şahsiyeti giydiği elbise kadar olan;
- Edeb, verâ ve takvâyı kendisine libas yapmayan;
- İlmini, mârifetini mecliste kendisine süs ve kisve olarak kabul eden.
Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları