Âl-i İmrân Suresi 137. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 137. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 137. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Âl-i İmrân Suresi 137. Ayetinin Arapçası:
قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ سُنَنٌۙ فَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ
Âl-i İmrân Suresi 137. Ayetinin Meali (Anlamı):
Sizden önceki toplumların hayatında nice ilâhî kanunlar tatbik edilmiş ve bunların sonuçları yaşanmıştır. İsterseniz yeryüzünde şöyle bir gezip dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir bakın!
Âl-i İmrân Suresi 137. Ayetinin Tefsiri:
اَلسُّنَنُ (sünen), اَلسُّنَّةُ
(sünnet) kelimesinin çoğuludur. Sünnet ise sözlükte “dosdoğru yol, gidilecek
yol, uyulacak örnek, ibret alınacak misal” mânalarına gelmektedir. Bu mânalardan
hareketle Peyamber Efendimiz’in bize yol gösteren söz, fiil ve davranışlarına
sünnet denilmiştir. Burada genellikle Allah’ın kâinatta varlıklar için koymuş
olduğu kanunlar, sünnetullah, özellikle de âyetin “İsterseniz yeryüzünde
şöyle bir gezip dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir bakın!”
(Âl-i İmrân 3/137) kısmının delâletiyle önceki toplumların günah ve isyanları
sebebiyle helak edilmeleri ve köklerinin kurutulmasıyla ilgili ilâhî kanunlar
kastedilmektedir. Gerçekten de onlar, nefsânî arzular ve dünya lezzetlerine
yönelerek peygamberlere muhalefet etmişler, bu sebeple ilâhî kahra uğrayarak
yok olup gitmişler ve sonradan gelenlere birer ibret olmuşlardır. Dolayısıyla
Cenâb-ı Hak kullarını, tarihî ve arkeolojik olarak o helak edilen kavimlerin
durumlarını inceleyip ibret almaya, peygamberlerin diriltici davetine kulak
vermeye ve böyle feci akıbetlerden kendilerini korumaya yönlendirmektedir.
İnsanlığa bu ilâhî talimatları getiren Kur’an’ın bir kısım bir kısım
özellikleri şöyledir:
Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 137. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...