Âl-i İmrân Suresi 199. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 199. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 199. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Âl-i İmrân Suresi 199. Ayetinin Arapçası:

وَاِنَّ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ خَاشِع۪ينَ لِلّٰهِۙ لَا يَشْتَرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ ثَمَنًا قَل۪يلًاۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ

Âl-i İmrân Suresi 199. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ehl-i kitap içinde öyleleri vardır ki, onlar Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene iman ederler. Tam bir teslimiyet, büyük bir saygı ve gönül ürpertisi içinde Allah’a teslim olmuşlardır. Allah’ın âyetlerini değersiz dünya menfaati karşılığında satmazlar. İşte onların Rableri yanında mükâfatları vardır. Şüphesiz Allah, hesabı pek çabuk görendir.

Âl-i İmrân Suresi 199. Ayetinin Tefsiri:

Müslüman olan Habeş Necâşîsi Ashama vefat ettiğinde, Resûlullah (s.a.s.):

“–Bugün Allah’ın sâlih kulu Ashama vefât etti!” buyurup namazgaha çıkmış ve ashâbını saf hâline getirip Necâşî için gıyabî cenaze namazı kıldırmıştı. (Müslim, Cenâiz 65, 62-67)

Bu hâdiseyi istismar etmek isteyen münafıklar:

“–Habeşistan’da ölen ve hiç görmediği bir hıristiyanın namazını kılıyor!” demiş­lerdi. Bunun üzerine bu âyet inmiştir. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 144)

Mücâhid, bu âyet-i kerîmenin Ehl-i kitaptan müslüman olanların tamamı hakkında nâzil olduğunu söyler. Bilhassa, Ehl-i kitaptan müslüman olup da bazı zarûretler sebebiyle îmanını açıklayamayan ve onlar arasında yaşayan mü’minler kastedilmektedir. Bunlar, münafıkların zıddıdır. Âyet de zâten münafıklara cevap mâhiyetindedir. (İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-tenvîr, IV, 207)

Allah’a îmanlarının yanında hem Kur’ân’a hem de kendi kitaplarına inanan, Allah’a itaat edip boyun eğen ve acziyetlerinin farkına varan Ehl-i kitap, diğerleri gibi kendi kitaplarını tahrif edip değiştirmez ve kimseden gizlemezler. Kitaplarında ne buyrulmuşsa, onu doğru bir şekilde insanlara anlatırlar. İşte böyle olan Ehl-i kitaba Cenâb-ı Hak husûsî bir ecir verir. Çünkü zor bir işi başarmışlardır. Diğerlerinin kapıldığı gurur, kibir ve haset illetlerine mağlup olmamışlardır. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“İşte onlara sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki kat verilecektir....” (Kasas 28/54. Bk. Hadîd 57/28)

Cenâb-ı Hak herkesin hesâbını çok çabuk görür ve mükâfâtlarını da hemen verir. O her şeyi bilir, düşünmeye ve araştırmaya ihtiyacı yoktur. Yüce bir kudrete sahip olduğu için, ne kadar çok olurlarsa olsunlar, insanların hesabını çok çabuk görür. O halde:

Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 199. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...