Âl-i İmrân Suresi 99. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 99. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 99. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Âl-i İmrân Suresi 99. Ayetinin Arapçası:
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ مَنْ اٰمَنَ تَبْغُونَهَا عِوَجًا وَاَنْتُمْ شُهَدَٓاءُۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Âl-i İmrân Suresi 99. Ayetinin Meali (Anlamı):
De ki: “Ey Ehl-i kitap! Allah yolunun doğru olduğunu bile bile, onu eğri göstermeye yeltenerek, mü’minleri ondan niçin çeviriyorsunuz? Oysa Allah, yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.
Âl-i İmrân Suresi 99. Ayetinin Tefsiri:
Ehl-i
kitap, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in gerçek peygamber olduğunu haber veren Tevrat ve
İncil âyetlerini inkâr ettikleri gibi, diğer insanlarla beraber kendilerini de
irşad etmek üzere gelen Kur’an âyetlerini de inkâr ediyorlardı. Yine onlar
gerçeği bile bile, zayıf müslümanların kalplerine şüphe düşürerek onları
Allah’ın yolundan vazgeçirmeye çalışıyorlardı. “Hz. Mûsâ’nın şeriati
neshedilmemiştir” diyerek ve Peygamberimiz’in sıfatlarını değişik göstererek
Allah’ın müstakîm yolunu eğriltme ve tahrif etme gayreti içine giriyorlardı. Bu
âyet-i kerîmeler, “Allah’ın her şeyi gördüğünü, bildiğini ve her şeyden en ince
bir biçimde haberdar olduğunu” tekraren vurgulayarak onları bu yanlış yoldan
vazgeçmeye çağırmaktadır.
Gelen
âyetler ise müslümanları, Ehl-i kitabın bu tarz hile ve tuzaklarına karşı
uyanık olmaya davet eder:
Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Âl-i İmrân Suresi 99. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...