Al-i İmran Suresinin 109. Ayeti Ne Anlatıyor?
Al-i İmran suresinin 109. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her şeyin sahibinin Allah olduğunu bildiren ayet-i kerime; Al-i İmran suresinin 109. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Ayet-i kerimede buyrulur:
وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِلَى اللّٰهِ تُرْجَعُ الْاُمُورُ۟
Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. İşler, dönüp dolaşıp Allah’a varır. (Âl-i İmrân, 3/109)
GÖKLERDEKİ VE YERDEKİ HER ŞEY ALLAH'A AİTTİR
Bilgi
Dünya hayatında insanların görevi, iyilerden olmak ve yeryüzünde iyiliği yayıp kötülüğü önlemeye çalışmaktır. Bunu yapanların yüzleri ahirette gülecektir. Bu uğurda gayret sarf etmeyenler ise pişman olacaklardır. Hâlbuki bütün insanların iyice düşünmesi ve öğüt alması gerekmez mi? Yer Allah’ın, gökler Allah’ındır.
Dünya Allah’ın, ahiret Allah’ındır. Bu hayat sona erdiğinde her insan Allah’ın huzuruna varacak ve bütün işlerinden hesap verecektir.
Mesaj
- Yüce Allah’ın her şeyin sahibi olduğunu bilenler, O’nun uğrunda gayret sarf ederler ve akıbetlerini düşünürler.
- Allah dilediğini yapma gücüne sahiptir. O’ndan saklayabileceğimiz hiçbir şey yoktur.
Kelime Dağarcığı
Umûr: İşler, olaylar.
Ard/Arz: Yer, yeryüzü.
Semavât: Gökler.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- İşte bunlar Allah’ın âyetleridir ki Rasûlüm, onları sana dosdoğru olarak okuyoruz. Allah, hiç kimseye zulmetmek istemez.
- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Bütün işler neticede Allah’a dönmekte; O neye hükmederse öyle olmaktadır.
Allah’tan, O’nun azamet ve yüceliğine yaraşır bir şekilde korkup, istikâmet üzere bir hayat yaşamayı, Allah’ın sapasağlam ipi olan Kur’an’a sımsıkı sarılmayı, bölünüp parçalanmamayı emreden ve bu ilâhî emirlere uygun yaşayan mü’minlerle bunları hiç dikkate almayan kâfirlerin akıbetini haber veren bu âyetler, şüphesiz Allah Teâlâ’nın Cebrâil (a.s.) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz’e okuduğu yanlış ihtimâli olmayan dosdoğru âyetleridir. Allah, bu âyetleri, merhametinin bir tecellisi olarak kullarını doğru yola irşad için indirmiştir. Çünkü O, hiçbir yaratığına, hiç kimseye en küçük bir zulüm yapmayı veya yapılmasını asla istemez. Dolayısıyla bir kısım kulların karşılaşacağı acı sonuçlar Allah’ın bir zulmü değil, kendi yaptıkları kötülüklerin bir karşılığı olacaktır. Göklerde ve yerde olan her şey Allah’a aittir. Onlarda tek başına hükmeden ve istediği gibi tasarruf yapan O’dur. Olan biten bütün işler nihâyetinde Allah’a dönmekte; O nasıl hükmederse işin sonucu o şekilde gerçekleşmektedir. Bu bakımdan herkes Allah’ın huzurunda toplanacak, hesaba çekilecek ve hak ettiği karşılığını bulacaktır.
İnsanların hayra yönlendirilmesi ve âhirette de hayırlı neticeler elde edebilmeleri için onlara iyiliğin ve kötülüğün ne olduğunu açık bir şekilde öğretecek ve gösterecek örnek bir topluluğa ihtiyaç vardır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com