Al-i İmran Suresinin 139. Ayeti Ne Anlatıyor?
Al-i İmran suresinin 139. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? İnananların üstün olduğunu bildiren ayet; Al-i İmran suresinin 139. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Ayet-i kerimede buyrulur:
وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ
Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz. (Âl-i İmrân, 3/139)
İNANANLAR ÜSTÜNDÜR
Bilgi
Varlığını koruyabilmek için bazen savaş kaçınılmaz olur. Savaşta ise yenmek de yenilmek de vardır. Nitekim Bedir savaşını kazanan Müslümanlar, Uhud savaşını kazanamamışlardı. Bu ayet bir teselli mahiyetinde olup kazanmak için inancın rolüne dikkat çekmektedir ve aynı zamanda müminlere bir vaattir.
Yenilen taraf, olanlardan ders alıp sağlam inancını ve kararlı iradesini koruyabilirse, kaybettiklerini gelecekte geri alabilir ve nice zaferler kazanabilir.
Mesaj
- Müslümana ümitsizlik yakışmaz.
- “Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
‘Medeniyet’ dediğin tek dişi kalmış canavar?” (M. Akif Ersoy)
Kelime Dağarcığı
Entüm: Siz.
Lâ tahzenû: Üzülmeyin.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- O halde gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer gerçekten mü’minseniz, her zaman en üstün sizsiniz.
Bedir’de müşrikleri korkunç bir bozguna uğratan ve onlardan yetmiş kişi öldürüp yetmişini de esir alan mü’minler, bir sene sonra Uhud’da mağlubiyete maruz kalmışlar ve yetmiş şehîd vermişlerdi. Bu durum onlara ağır gelmiş, azimlerini kırmış ve mahzun olmuşlardı. Bu âyette Allah Teâlâ onları teselli etmekte, düşmanlarıyla savaşa teşvik etmekte, hem acze düşüp güç ve kuvvetlerini yitirmelerini yasaklayarak “Gevşemeyin!” buyurmakta, hem de kaybettiklerine de “üzülmemelerini” istemektedir. Çünkü mücâdelede gevşeklik göstermek, kuru bir üzüntüyle yetinip gerekli faaliyetlerde bulunmamak Müslümanlara hiçbir şey kazandırmayacaktır. Üstelik netice itibariyle iman küfre daima üstün gelecektir. Nitekim âyetin, “Eğer gerçekten mü’minseniz, her zaman en üstün sizsiniz” (Âl-i İmrân 3/139) kısmı bu gerçeğe dikkat çekmektedir. Aralarda bir takım sarsıntılar, iniş ve çıkışlar olsa da sonunda güzel akıbet, yardım ve zafer mutlaka mü’minlerin olacaktır. Çünkü Allah, bu dine, ona bağlanan peygamber ve mü’minlere yardım edeceğini müjdelemiştir. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“Doğrusu, peygamber kıldığımız kullarımız hakkında bizim geçmişte verdiğimiz şöyle bir söz vardır: «Onlara Allah’ın yardımı kesinlikle ulaşacaktır. Neticede üstün gelen, kesinlikle her zaman bizim ordumuz olacaktır.»” (Saffât 37/171-173)
“Şüphesiz biz peygamberlerimize ve onlara uyan mü’minlere dünya hayatında da, şâhitlerin hazır bulunacağı mahşer gününde de elbette yardım edeceğiz.” (Mü’min 40/51)
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com
YORUMLAR